Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zafer Ekin Karabay'ın intihar etnmeden önce bıraktığı mektubu; "aslında bütün mesele neydi?" "hani, ‘hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. nilgün marmara’nın 29 yaşında, s. plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. bu yüzden ‘şubatta saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). "ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. hem zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (kimbilir belki kendimle barışabilseydim...) yerleşik yabancı’ydım her yere metin abi... sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama? tüm arkadaşlarımı ve sevgilim meral’i çok seviyorum. beni affedin." *Mektuba ilk kez, Milliyet'te Can Dündar köşesinde yer vermiştir. Kaynak: İTÜ Sözlük
İnsan için hiç umut yok muydu? Sevmeleri gerekenleri öldürüyorlardı. Eğer müttefikle düşmanın arasında bir fark yoksa savaşmanın ne faydası vardı, kazanmanın ne faydası vardı? Zafer neydi? Anlamsız.
Reklam
496 syf.
10/10 puan verdi
Kemal Tahir'in “Yol Ayrımı” isimli eserindeki analizden: “Düşündün mü hiçbir dünya imparatorluğu nasıl tasfiye edilir? Bir dünya imparatorluğu yüzyıllar boyu yüzlerce nesillerin birleşik gayretiyle kanları canları malları pahasına doğmuş kökleşmiş gelişmiş yaşatılmıştır. Tarihin bir döneminde herhangi bir nesil tek başına bu tasfiyeye karar
Yol Ayrımı
Yol AyrımıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20192,862 okunma
705 syf.
10/10 puan verdi
Binlerce insanı "Zafer" kazanmak için öldürenler "fatih" oluyor da, bir insanı öldüren neden katil oluyor. Katille fatih arasındaki çizgiyi belirleyen neydi? kitap bu konu da insanı derin düşüncelere salıyor.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,9bin okunma
15 TEMMUZ
Kutlu Mücadele 15 Temmuz 2016 Tarihi bir gece vaktiydi. Herkes olacaklardan habersiz,hayatında. Kimisi çarşıda,kimisiyse uykuda. Bir ses duyuldu medyada ve sokaklarda. Yurtta sıkı yönetim ilan edildiğinin sesi. Sokaklar asker doldu bir anda, Gece sanki daha bir zifiri. Tanklar caddelerde,jetler göklerde. Vatandaşlar,meydanlara
Bir süredir masamın üstünde tek sayfa bir mektup duruyor. "Şuna bir göz at" diye elime tutuşturulmuş bir mektup... 13 Eylül 2002 tarihli... Düzgün bir el yazısıyla yazılmış. En üstte büyük harflerle "Aslında bütün mesele neydi?" yazıyor: "Hani, ‘Hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya
Reklam
ASKERİ KARGO UÇAĞI
Birinci Gün: Pencere kenarındayım. Gözyaşları yavaş yavaş akıyor yüzümden. Elimle siliyorum, neden ağladığımı bilmeden. Etrafa göz atıyorum. Kimi on kimi on beş katlı apartmanlar var, sokaklar geniş, gökyüzü aydınlık ve masmavi. Uzun yıllar oturduğumuz yer burası. Ama çaprazdaki binanın rengi kırmızı değil miydi, şimdi neden gri ve beyaza
412 syf.
·
Puan vermedi
Insanlık neydi? Ilk cağ, Orta-çağ, Yeni çağ ve günümüz diye ayrımı neden yaptı? Bu ayrımların teması olan Homosapiens'in gelişimine bakmadan önce nerden anlatmaya baslıyor kitap ona bakalım. Yüzyıllar öncesi anlatılıyor diyemeyiz zira yazar tarih teriminin varlığı ile kültür oluşumunun başlamasını yanlış bulur. Kültür DNA'dan yani biyolojiden
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
Seni son kez hatirlayacagim. Ebediyen unutmak icin. Ve hatirlanacagin tek yer sana yazilan bu son satirlar olacak. "Ihanet, kendini; sadakat, iradeni dinlemektir" derler. Bu mantikla dusunup karakterine baktigimda ne oldugunu degil ama kendini ne sandigini gorebiliyorum. Umarim soylediklerimden yola cikarak soyleyemediklerimi
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
KÜÇÜK AĞA PENCERESİNDEN GÜNÜMÜZE BAKMAK
    Tarık Buğra yaşasaydı eğer; teşekkür etmek isterdim ona. Derdim ki: “Tarık hocam, bana tarih okumayı sevdirdiğiniz için size çok teşekkür ederim…” -     Çolak Salih’le giriş yaptığımız mücadele yıllarından Küçük Ağa -ya da İstanbullu Hoca mı demeliydim- ile çıktık. Bu vatanın hangi evladı Küçük Ağa romanın son sayfasını da okuyup kapağı
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,8bin okunma
Reklam
SANIK, suçunu üstlendiği durumda, hala bağlı kaldığı ilkelerle bu ilkeleri reddeden suçu arasında bocalamasıyla, her uyum davasının sürüklendiği trajik boyuta ulaşır. Suçluluğun kabullenildiği davalar, her zaman bir başarısızlığın romanı, bir yenilginin öyküsüdür; çünkü sanık, her şeye rağmen, mücadele ettiği kamu düzenini yetkisiz ilan edemez. Raskolnikov'un gizli yarasıdır bu. Kutsala saygısızlık etmemek için geri adım atar, cinayetin boyutundan ötürü değil. Kendisine Napoleon'u örnek almıştı. Neydi yani iki zavallı beden, Vendemiaire' deki cesetlerin yanında? Neydi 300 ruble ve birkaç önemsiz mücevher, General Bonaparte'ın, şahsi iç savaş bütçesini beslemek için Cumhuriyet kasasından söküp aldığı İtalya ordusunun milyarları yanında? Fark, Napoleon'un. hem Yendemiaire'de hem İtalya' da, kendi kendine sorular sormamış olmasıydı. Halkın üzerine topla ateş aç­mak, sadece balistik bir sorun yaratıyordu ve her tür yasal lığın silinip süpürüldüğü yollardan süratle ilerleyebilmek için para şarttı. Bunlar. zafer suçluyu terk ettiğinde suçtur; onun bayrakları altında yürürken, sadece siyasi eylemlerdir. Raskolnikov'a gelince, kendi kendini sorgulaması hiçbir zaman bitmedi.
Sayfa 36 - MetisKitabı okudu
283 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.