Eğer
…Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;
Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;
…
Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;
Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;
Yeryüzü ve üstündekiler senindir
Ve dahası sen bir İNSAN olursun …
Anlatmaya değer her zafer, ağır bir yenilgi ile başlar; dipte olmanın ne anlama geldiğini bilmeyen, zirveye çıktığında bunun anlamını kavrayamaz. Hiç güvenmeyen, ihanete uğramaz ve bir kez ihanete uğrayanda kolaylıkla birine güven duymaz.
Sayfa 9Kitabı okudu
•
❝
—Yol gösterici ya da pes etme noktası:
Yaşamımızda daima gelişmemizi engellemekten sorumlu olan bir olay vardır: Bir travma, acı bir yenilgi, aşkta hayal kırıklığı, hatta pek anlayamadığımız bir zafer bizi korkutabilir ve bir adım daha atmamızı engelleyebilir.
❞
•
Sayfa 224 - Can YayınlarıKitabı okudu
Zafer ya da yenilgi... Aslında hiçbir anlamı yok bu sözcüklerin. Hayat aslında içine alıp eritmiş bu tümceleri, birbirine karıştırmış ve aynı sahneye salmış, sonra da ortaya çıkardıkları oyunu izlemeye başlamış.
Sayfa 175
Zafer kazanmak uğruna yaralanmaları gerekirken yenilgi uğruna yaralanmış bu insanlar, son derece acımasız bir ıstırabın derin çukurlarına atılıyorlardı. Onları teselli edecek ve kurtaracak bizden başka kimse yoktu.
İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kazanırken neyi kaybettin?
Yalnızca, ilerdeki bir hedef için yaşamak, sığ bir şeydir. Yaşamı dağın tepesi değil, eğimleri ayakta tutar. Her şeyin büyüdüğü yerdir burası.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Robert M. Pirsig
Sosyal medya paylaşımlarında denk geldiğim bir şaka var: Antik felsefe “Ben kimim?” sorusuyla başladı, insanların yaygın kişilik sorunu yaşadığı
Bu, son savaşımız olacak Olric. Sonu nasıl gelirse gelsin, yorgun ordumuz son savaşını veriyor. Askerler, yorgun ve isteksiz. Zafer ya da yenilgi onlar için aynı anlama geliyor artık. Artık savaşmak istemiyorlar.
Bittiği zaman Nermin, başarılı bir kumandan gibi gülümsüyordu. Turgut, onu son defa öperek yavaşça arkasını döndü. Artık sarılarak yatamam Olric. Yüzükoyun yatarak ellerini çarşafa bastırdı. Eşyalarımızı hazırla Olric; gidiyoruz.
Sayfa 26 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Seyrine daldığım bu manzara olmayı sevmeliyim. Bu gökyüzünü, bu sakin suyu içimde düşünmeyi. Onların et ve kemik halinde dışa vurdukları kişi belki de ben olabilirim ve araya mesafe koymuş, duruyorum. Fakat yine bu mesafe sayesinde gökyüzü ve su önümde var oluyor. Benim seyredişim sırf bir mutluluk olduğu için aynı zamanda da bir ıstırap. Üzerinde kaldığım bu karlı araziyi kendi zimmete geçiremem. Orası yabancı ve yasaklı duruyor ama bu mümkünü olmayan ele geçirme yolundaki çabanın kendisinden zevk alıyorum. Bunu bir yenilgi gibi değil bir zafer gibi yaşıyorum.
Sayfa 76 - Zeplin Kitap
Zaferi kazanan komutan savaş öncesi en çok he-saplamayı yapandır. Savaşı yitiren komutan ise savaş öncesi mutlaka yeterince plan yapmamıştır. Bu nedenle savaşa girmeden önce mutlaka zafer hesabı yapın. Ancak bu arada her ihtimale karşı, yenilgi hesabını ve stratejisini yapmayı da unutmayın. Plan yapmaya verdiğiniz önem zafer ya da yenilginin belirleyici faktörü olacaktır.
Zafer ya da yenilgi... Aslında hiçbir anlamı yok bu sözcüklerin. Hayat aslında içine alıp eritmiş bu tümceleri, birbirine karıştırmış ve aynı sahneye salmış, sonra da ortaya çıkardıkları oyunu izlemeye başlamış.
Bir zafer bir halkı güçlendirirken bir yenilgi de yeni bir uyanışa geçirebiliyor başka bir halkı.
“Yasından vazgeç aziz şovalye zira bu bir yenilgi değil. Bizim, benim ve senin, beynimiz var. Ve beyni olanlar için yenilgi diye bir şey yoktur. Yalnızca zafer vardır.”
Sayfa 138Kitabı okudu
Rumbold'un isabetle belirttiği gibi, "Müttefik heyetleri müzakerelere yeniden başladığında kendilerini, tek kolu gövdesinin yanına bağlı bir adamın durumunda buldular; çünkü artık uğruna savaşa girebilecekleri bir şey kalmamıştı ve Türkler de bunu biliyordu."... Dolayısıyla bu bir yenilgi değil, geçici bir geri çekilmeydi. Ama psikolojik zafer Türklere aitti.
Sayfa 233Kitabı okudu
Mekke’nin Fethi
Fetih onun için daveti tüm Araplar arasında sonra da tüm cihanda yayma yolunda atılacak önemli bir adımdı. Bu yüzden fetih yeni bir dönem başlatmalı ve bu yeni dönemin gerektirdiği tüm sembollerle yüklenmiş olmalıydı. Fetih Kureyş karşısında bir zafer veya onun için ezici bir yenilgi değildi, aksine açık görüşlü "yeni"nin sığ görüşlü "eski" karşısındaki galibiyetiydi
O halde, insan kafasını kazanmaya ve kaybetmeye takarsa, doğru seçimleri yapma becerisini mi yitirir?
Evet. Bunlar karar verme becerini bulandım ve gördüğün tek şey gerçekleşmesi yakın ve muhtemel zafer veya yenilgi haline gelir. Sonra, yanlış yola saparsın. Ancak rekabet, kazanma ve kaybetme merceklerini çıkardığımızda, kendimizi düzeltmeye ve değiştirmeye başlayabiliriz.
