Mümkün mertebe tokluktan uzak kalmalı, çünkü az yemek cismin sıhhati ve okuduklarını zaptedebilmek için bir ilâçtır. Aynı zamanda da kalbin sefası, zekânın sefası, vücudun hafifliği hâsıl olur.
Abdülkadir-i Geylânî’nin mahdûm-ı âlîlerinin yaptığı nasihati dinleyen halk, uyumaya başlayınca, çok üzülmüş ve babasına hali arz edince, babası, “Oğlum, öyle kitap okuyup söz söylemekle işler hallolsaydı, çok iyi olurdu. Amma, insanın evvelemirde kendini ıslah edip düzeltmesi; gözünü açıp gönlünü uyandırması, sonra da halka nasihat edip yol göstermesi lâzımdır ki, dinleyenlere tesir etsin de, onun dediklerini yapsınlar. Kör adama kim inanır; rengi sorsan bilmez, sen anlatmak istesen anlatamazsın. Ondan nâşi, Hakk’a uymayanlara ve dinlemeyenlere sağır, Hakk’ı söylemeyenlere dilsiz; hak yolunda gitmeyenlere de kör denmiştir” demiştir.