Yaşamın sırrını taşıyan Dna'da meydana gelen bu tür küçük değişiklikler çoğu zaman yaşamla ölüm arasındaki karar çizgisini belirleyerek bazen genetik malzemenin gelecek nesillere iletimini sağlar, bazen de belli türlerin yok olmasına fermanı olur.
… +331
Bu kadar sahi bir sesin karşısında derli toplu kalmak imkânsızdı. Telefondaki sesine herhangi bir sözcükle cevap vermemek, alelade bir hayret belirtisi göstermemek için çırpınıyordum. Kış başıydı beni aradığında. Sokaktaki lambanın sarı turuncu ışığıyla aydınlanan ağzımdan telefona doğru bir duman uzanıyordu. Telefona değen ılık nefesimle el değmemiş bir zamanın içerisinde olduğumu hissediyordum. Yepyeni, hiç kullanılmamış bir zaman. Belki de şairin dediği gibiydi. O akşam, orada ve o anda: Sevdalanmaya gidiyormuşum meğer.* Bilmiyordum.
"İnsan yükseklere ulaşmak istediğinden yaşam her zaman daha zor bir hâl alır, sorumluluklar çoğalır. Medeniyetin yüksekliği piramit gibidir, insan sadece onun düz zeminlerinde ayakta durmaya başarabilir. Bu nedenle orta sınıfın güçlü olması, sesini duyurması gerekmektedir. El sanatları, tarım, ticaret, bilim ve diğer sanatların büyük bölümü ve diğer meslek dalları için hem aristokrat hem de anarşist olmak gereklidir."
"Sana ihtiyacım var" dediğiniz kişi "niçin" diyorsa gelmez, "ne zaman" diyorsa gönülsüz gelir, "nerdesin" diyorsa mutlaka gelir.
Ne zaman okusam çok üzülürüm
Nilgün Marmara’nın intiharından sonra, kocası şöyle söylemişti onun hakkında: “Şiir yazdığını bile bilmezdim. Bir kenarda pıtır pıtır bir şeyler karalardı.”
Şair ise yaşarken yazdığı bir şiirde, kocasından şöyle bahsetmişti: “Yabancıların en yakınıydın sen!”
ARTI YÜZDE YÜZ
Nasılsınız?
Büyük bir sabırla,
Kalbin içine içine doğru.
Yine bir sabah,
Belki de akşama hamile.
Ne olacağını bilmeden,
Sırlar içinde.