"Müt3cânis bir çevre olarak anlaşılan "Zaman" , "Saf Şuur" alanına "Mekan" fikrinin sokulmasından doğmuş, piç bir kavram değil midir?" (Bergson, Henri: Şuurun Doğrudan Doğruya Verileri, Sa:99) Bergson, bu sert soru ile bizleri bir hayli sarstıktan sonra da şu açıklamayı yapmaktadır: "Mekân fikri ile yoğrulmuş, hatta bu fikrin tutkunu olan bizler, "Saf Süre"ye haberimiz olmadan "Mekân" fikrini sokuyor, "Bilinç" hallerimizi de, içiçe değil, zamandaş olarak idrak eder tarzda yanyana sıralıyoruz. Kısacası, "Zaman"ı, "Mekân"a yankılıyor; "Süre"yi, "Mekân" ile ifade ediyor; "Arasızlığı", sürekli bir çizgi, yâhut, parçaları içiçe girmeyen, sadece birbirine dokunan bir zincir gibi görüyoruz."
Sayfa 109Kitabı okudu
Dikkat dikkat!
Plastiklik ya da yoğrulabilirlik. Beynimizle ilgili anlayışımızı kökten değiştiren, "yeni beyin"i tanımlayan bir kavram bu. Temelde bu kavram, beynimizin değişme kapasitesine işaret ediyor. Beyinlerimiz yaşantıya dayalı olarak kendisini dönüştürme yeteneğini hiç kaybetmiyor ve bu dönüşümler çok kısa sürelerde bile gerçekleşebiliyor.
Sayfa 211 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Son olarak birkaç noktaya daha değinelim: Birincisi, na­sıl ki, Çince bilmeyen bir topluluğa Çince bir konuşma yap­ mak, dinleyenler açısından bir ses yığını, hatta bir gürültü­ den ibaret ise, kavramları tecrübe etmemiş, deneyimlememiş,bilinç içeriği haline getirmemiş bir kişi için de burada anla­tılanlar, yalnızca elfazdan ibarettir. Bu durum,
Sayfa 110 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Hakiki bir apriori sentez ampirik sentezde olduğu gibi kavramlar arasında değildir, kavram ile mekansal-zamansal belirlenim arasında yapılır ya da tersi. İşte bu yüzden bir kavram ile bir başka kavram arasında apriori sentezler mümkün hale gelirler - çünkü mekan ile zaman öyle bir ilişkiler şebekesi örmüşlerdir ki ,bir kavram ile bir başka kavram istedikleri kadar farklı olsunlar birbirleriyle zorunlu ilişkilere girebilirler; yeter ki üretim kuralları var olsun.
Sayfa 36 - Öteki YayıneviKitabı okudu
_Din, yaygın bir tür ruh hastalığıdır; saplantı nevrozudur, çarpıtılmış masallardır, gerçeğin inkarı sonucu oluşan toz pembe yanılsamalar sistemidir, uydurmadır, hurafedir, putperestliktir. Bu putlar ise kendi fantezilerimizdir. Dine karşı olan şeye hakikat denir. Tanrı ise abartılmış bir baba figürüdür. _Din, ırkın karakteridir _Uygarlığı
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.