Zaman o zaman

Ülkemizde ilk defa yayınlanan bu kitap, Kastaş Yayınevi'nin tarafından Aralık ayı sonunda piyasaya verildi.
Orijinali 1937 yılında basılan eserin ismi “Achtung Panzer”, Türkçesi “Dikkat Tank!”; yazarı Alman Generali Heinz Guderian.
20. yüzyıl tarihine, özellikle askeri tarihe merak duyanların tanıdığı bir isim Guderian. İki Dünya Savaşı arasındaki dönemde geliştirdiği “zırhlı birlikler” konzepti ile savaşın ilk yıllarına damgasını vurmuş ve sözü geçen kitap günümüzde bile bir çok askeri okulda tavsiye edilen bir eser.
Sadece yazdıkları ile savaş boyunca aktif görevde bulunmuş olan Guderian, 2. Dünya Savaşı boyunca, görevden alınana kadar, Polonya, Fransa ve Doğu cephelerinde çatışmaların yapıldığı ön hatlara kadar gitmiş, ateş altında kalmış…
Siper savaşının yarattığı yeni bir silah olan tankı, Guderian’ın deyimiyle “kullanan askerin bakış açısından” anlatan bu kitap, yavaş okunan ve bazı yerlerde ister istemez kendini tekrar eden bir eserdir. Çünkü yazılış amacı, Alman ordusunun tüm sınıflarına ve rütbelerine, bu yeni taarruz silahının önemini anlatmaktır.
Çoğu okuyucunun ve tank hayranının gözünden kaçan çok önemli bir noktada, zırhlı birliklerin gelecek bir savaşta, motorlu ve mekanize destek birliklerle güçlendirilmesinin önemidir. Bu nokta o kadar önemli ve o oranda da arka planda kalır ki, Guderian kitabının birçok yerinde bunu defalarca vurgulamak zorunda kalmıştır.
Kitabın güzel taraflarından birisi, arka planda, Alman Silahlı Kuvvetlerinin dört farklı dönemde nasıl geliştiğini anlatması. 1. Dünya Savaşı öncesi, 1. Dünya Savaşı, Weimar Cumhuriyeti ve 3.Reich dönemlerinde, ağırlıklı olarak Alman Kara Kuvvetleri’nin gelişimini ve değişimini aktarıyor. (Her ikisi aynı şey değil ve her zaman birbirine paralel ilerlemiyor. Tam tersine, bazı dönemlerde birbirini engelliyorlar, bile!) Genelkurmay’ın savaş stratejisi ve Silahlı Kuvvetlerin silah teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak uygulamaya çalıştığı yeni taktikler hakkında bilgi veriyor.
Her ne kadar kitabın yazarı, “2. Dünya Savaşı’na damgasını vurmuş bir Alman generali olsa da, kitapta 2. Dünya Savaşı’ndan hiç bahsedilmiyor. Neden ve nasıl bahsedilsin ki? Kitabın yayınlandığı yıl, 1937!
Özellikle askeri tarihe meraklı okuyucunun kitabı sadece bir defa değil, farklı bölümlerini birkaç defa okuyacağını düşünüyorum. “İyi Okumalar!” dileğimle…