Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim...
Kalpten gelen dürtülerle yapılmış ve iyi kurulmuş şiirsel müzelerde,sevdiğimiz eski eşyalarla karşılaştığımız için değil,Zaman kaybolduğu için teselli oluruz.
Sayfa 484 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
Sayfa 84
Hayatın en büyük hırsızı zaman.
"Topla gül goncalarını toplayabilirken, Zaman uçup gidiyor. Bugün sana gülümseyen çiçekler Yarın soluveriyor"
Ona göre klinik başarısızlıklar çoğu zaman başarılarından daha açıklayıcıydı.
Sayfa 20 - YKYKitabı okudu
Reklam
“Sonra bir zaman gelir, insan değişir ve her şeyi bambaşka görmeye başlar.”
Bizim elimizde armut topluyordu he!
"Bugün Türkiye'de, İran'da ve Irak'ta ayrılıkçı Kürt grupların içinde hâkim devletlere karşı savaşan yüzlerce yoldaşımış bulunmaktadır. Üstelik bunların çoğunluğu gerilla örgütlerinin yönetim kadrolarıdır. Bu savaş kısa bir zaman içerisinde Suriye'ye de sıçratılacak ve Büyük Ermenistan hayallerimize adım adım yaklaşılacaktır."
Sayfa 144 - ZENGİN YAYINCILIKKitabı okuyor
Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık.
Ah hayır, bütün bu dünya onun için bir muamma ve öyle olmaya devam ediyor. Gizemli bir sır. Başa çıkamadığı ve ''becerikli” olduğunu düşündüğü için dokunaklı, katıksız bir safdillikle çok takdir ettiği bir şey. [...] Ama Frank yaşayamıyor. Frank’ın yaşama yetisi yok. Frank’ın sağlığı hiçbir zaman iyi olmayacak. Frank yakında ölecek.
Sayfa 356 - Can yayınları(Milena'dan Max Brod'a mektup)Kitabı okuyor
Reklam
Harcama krizlerinden... nasıl kurtulacağımı düşündüm ve çıkış yolunu da buldum.. kendime haftada beş dolarlık bir saçıp savurma hakkı tanıdım. Bu para, hemen hemen her zaman, ucuz dükkânlardan alınma, hiç de gereksinim duymadığım saçma sapan şeylere harcandı: oyunlara, kötü şekerlemelere, berbat renkte dudak boyalarına, hemen kırılan oyuncaklara, daha önceden okuduğum kitaplara, birtakım küçük dikiş kutularıyla dikiş gereçlerine. Bu beş-dolarlık günüm, her zaman pazartesiye denk gelirdi, zamanla iyi bir çözüm bulduğuma inandım: saçma şeyleri aldıktan sonra düzeliyordum biraz ve o yıl Roma'da satılan güzelim giysiler, pabuçlar ve çantalar artık çelmiyordu aklımı.
Sayfa 130 - Can Can
“Masumların kellesi kesilip de cellat çeşmesinde kılıçlar yıkandığı zaman, bir gün olur HAK bunun hesabını sorar diye düşünmedin mi?”
… zaman zaman gideceğiz yolu bilmediğinizi kendinize itiraf etmenin ve beklenmedik yerlerden gelecek yardımlara açık olmanın faydalı olduğudur.
Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: ‘dünyada neler gördünüz?’ dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki…
Sayfa 39 - YKYKitabı okuyor
"Niçin dünya dinleri coğrafik ve toplumsal olarak dağılmıştır... Dinler ve ahlaki sistemler her zaman olduğu gibi şu an için de bulaşıcıdır. Bunlar bulaşıcı bir biçimde sürü-telkiniyle aktarılmaktadırlar ve her biri, bu belirli inanç tarzını özümseyecek kadar homojen bir zihniyet tipi tarafından kapsanan bir alana yayılma eğilimindedirler." ` F. M. Cornford, Dinden Felsefeye, syf. 78.
Görkem Alptekin

Görkem Alptekin

@murevvet
·
22 Nisan 23:15
Bir şişedeki şarabın birbirinden ayrı damlalardan oluştuğu ne kadar söylenebilirse, toplumun bireylerden oluştuğu da o kadar söylenebilir...
Resim