Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
Biraz Huzur Verın Yeter Hayalini kurduğum hayattan çok uzaktayım. Artık bıraz huzur verin bana, yokmuşum gibi davranın, beni görmezdenden gelin. Çünkü varlığımı hissettiğinizde, canı yanan sadece ben oluyorum. Ne zaman kendi hayatımı yaşamak istesem, ne zaman tatlı bir delilik yapmaya kalkışsam ya da ne zaman toparlanıp kendi mutluluğum için savaşmak istesem, başarmama engel olmak uğruna adeta etten duvarlar örüyorsunuz karşımda. Sevmekten de yorulabilirmiş kalp anladım. Ve bunu öğreten yine siz sevdiklerimdiniz. Beklediğimde gelmeyenlerin, vazgeçtiğimde bir heykel misali karşımda durmaları son treni kaçırmak gibi, artık adınızı hatırlamayacak kadar uzak olun, beni işlenmemesi gereken en büyük günahlardan bilin. Hayalini kurduğum hayata koşmak istiyorum ve biliyorum sizlerin gidip gelmeleri olmasa ben mutluluğa yetişeceğim.
Reklam
ÇÜNKÜ BEN BİR GÜLDÜM Çünkü ben bir gülüm. Bir gül olmakla açıkladım bencilliğimi. Ve sevilmiş olmamı. Ben bir gülüm de ondan, dedim duyunca yazgımın içinde kavrulan sorunun çıtırtılarını. Yürümüşüm yazgım diye bileceğim bütünü seçebilmek için, yürümüşüm işte epey. Ne geçti eline diye sorarsan; geçmiş için yetersiz bir açıklama. gelecek için zayıf
680 syf.
10/10 puan verdi
" Ve bu kitap, upuzun bir şikayettir. Yazılıp bittikten sonra, So Şiirleri Portekiz'in en hüzünlü kitabı olmaktan çıkacak. " diyor Pessoa. Ve bir de "Ben Portekizce yazmıyorum, kendimce yazıyorum. " diye ekliyor.. Ekim ayından beri arkadaşım oldu bu kitap, kimi zaman ağlattı, kimi zaman tebessüm ettirdi.. Bazen beni depresyonun derinliklerine sürükledi, bazen de hüznümün en sadık dostu oldu. Pessoa bu kitabı nasıl nitelendirdiyse öyledir. Kendini, dünyayı, insanları, inancı, düşleri ve eylemsizliği, kısaca soyut olan her kavramı "kendi" edebiyatıyla ele almış bir huzursuzdur Pessoa. Ve bunu yine kendisi için yapmıştır okunma kaygısı, anlaşılma kaygısı yoktur. Bu da onu samimi yapıyor. Hayatınızın bi döneminde okuyun bu kitabı ama yavaş yavaş, zaten bir anda bitecek kitaplardan olmadığını haykırıyor kitap yüzünüze. Son olarak da Pessoa'ya teşekkür etmek istiyorum düşüncelerime değil ama duygularıma tercüman olduğu için...
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,7bin okunma
Çocuğa Şiddet
Küçücük yüreği ile korkarak sindiği yerde uyuyakalmıştı. Annesinin kendisini çok sevdiğini biliyordu ama neden hep bağırdığını ve canını yakacak şekilde vurduğunu bir türlü anlayamıyordu. Kendi kendine daha çok küçüğüm, sadece altı yaşındayım ama büyüdüğüm zaman anneme bunları soracağım; belki de sormam çünkü üzülebilir. O beni çok seviyor, nasıl bilmiyorum ama seviyor. Fatma teyze Zeynep'i sürekli öpüyor canım diyor, ömrüm diyor. Oysaki annem bana sadece Elif bazen de şeytanın dölü diyor. Keşke Fatma teyzenin kızı olsaydım neden bunu istiyorum onu da bilmiyorum. Annem beni seviyor, ben onun dediğini yapmaya çalışıyorum. hiç bağırmıyorum, ağlamıyorum, bir tane oyuncağım var onu da hep elimde tutuyorum. kızar diye yere bile bırakmıyorum. Annem bana bağırdığı zaman çok korkuyorum. beni döveceğini biliyorum. O çok yoruluyor, babam nerede bilmiyorum. Bir kaç kez sordum çok kızdı ben de artık sormuyorum. Annem yüzüme vurduğunda orası değil ama karnımın üstünde bir yer daha çok acıyor. İçimde bir yer. Orası neresi henüz bilemiyorum. Soramıyorum da. Sadece çok korkuyorum. Annem beni bugün yine dövdü ve yine üstümü ıslattım. Çünkü o bağırarak bana vurmaya çalışınca annem olmuyor başka bir şey oluyor. Yüzü annem gibi olmuyor .Ben ona ne yaptığımı bilmiyorum ki.... Ama o benim annem beni seviyor... En çokta beni sevdiği için canım yanıyor...
One Piece
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar... 1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby) Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen, ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.