Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Toplumun geçirdiği dönüşümler, insanın doğduğu andan itibaren çevresi tarafından şartlandırılmaları ve geçirdiği yaşantılardan edindiği izlenimlere göre kendine oluşturduğu referans çerçevesini sarsar halde. İnsan yaşantılarını ve çevresindeki olayları bu çerçeveye göre algılama ve anlamlandırma ihtiyacındadır. Değişimler yavaş yavaş olmalı, ama son yıllarda çok hızlı oluyor. Bu da saplantılara yol açıyor.
Keyif Doğulu zamanın yaşantısıdır. Zamanın dakikalara sıkıştırılmadığı ve sadece sabah, öğle, ikindi, yatsı gibi ölçülerle yetinen, telaş ve hızın olmadığı yaşantılardan söz ediyorum.
Sayfa 96
Reklam
“Keyif Doğulu zamanın yaşantısıdır. Zamanın dakikalara sıkıştırılmadığı ve sadece, sabah, öğle, ikindi, yatsı gibi ölçülerle yetinen, telaş ve hızın olmadığı yaşantılardan söz ediyorum.”
Oluveren yaşantılardan söz ediyorum. Kendimizi akışa bıraktığımız zamanlarda kendiliğinden gelişiveren bu yaşantıları kolay unutmayız, ama anlatılması zordur, tanımlamalara sığmaz. Kendimizi gözlemlemediğimiz ve performans kaygılarımızın silinip gittiği yaşantılar bunlar.
Keyif, ruhun iç savaşlarından azade yaşantılardır. Dolayısıyla, organizma için dengeleyici bir işlevi olduğuna inanma eğilimindeyim. Ancak zihnimde, geçmişte yaşanan keyifin ne oranda günümüze kadar taşınabilmiş olduğu ile ilgili bir soru var, ölçülebilir zamanla ilgili. Keyif Doğulu zamanın yaşantısıdır. Zamanın dakikalara sıkıştırılmadığı ve sadece, sabah, öğle, ikindi, yatsı gibi ölçülerle yetinen, telaş ve hızın olmadığı yaşantılardan söz ediyorum.
Keyif Doğulu zamanın yaşantısıdır. Zamanın dakikalara sıkıştırılmadığı ve sadece, sabah, öğle, ikindi, yatsı gibi ölçülerle yetinen, telaş ve hızın olmadığı yaşantılardan söz ediyorum.
Reklam
Keyif Doğulu zamanın yaşantısıdır. Zamanın dakikalara sıkıştırmadığı ve sadece, sabah, öğle, ikindi, yatsı gibi ölçülerle yetinen, telaş ve hızın olmadığı yaşantılardan söz ediyorum. Benim çocukluğumda durum biraz değişmişti; ama sadece saat başları, buçuklar, çeyrek geçeler ve çeyrek kalalar vardı. Vapur tarifeleri de öyleydi. Aradaki ölçülerden söz edildiğini hatırlamıyorum. Kimse saat üç kırkta gibi şeyler demezdi.
...Keyif Doğulu zamanın yaşantısıdır. Zamanın dakikalara sıkıştırmadığı ve sadece, sabah, öğle, ikindi, yatsı gibi ölçülerle yetinen, telaş ve hızın olmadığı yaşantılardan söz ediyorum. Benim çocukluğumda durum biraz değişmişti; ama sadece saat başları, buçuklar, çeyrek geçeler ve çeyrek kalalar vardı. Vapur tarifeleri de öyleydi. Aradaki ölçülerden söz edildiğini hatırlamıyorum. Kimse saat üç kırkta gibi şeyler demezdi.
Sayfa 96 - metis(pdf)Kitabı okudu
Zamane Yaşantılar’dan...
Kişiliğin bile modasının var olduğu bir çağda yaşıyoruz. Kimler popüler ise onların kişiliği de popüler kişilik oluyor. Ve biz yetişkinler dahil olmak üzere birçoğumuz kişilikten kişiliğe koşup duruyoruz. Sanırım yakın zaman sonra bu olguya “kişilik modası” ya da “kişilik gezintisi” diyecekler. M.Akıncı