yaşamda öyle 'ân'lar vardır ki, o 'ân'larda kişi kendini, ne te'vîl edebilir ne de tefsîr; yalnızca teslîm eder ki teslîmiyet, samîmiyettir; ihlâstır..
Biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.