344 syf.
10/10 puan verdi
George Lakoff ve Mark Manson tarafından yazılan "Metaforlar: Hayat Anlam ve Dil" adlı eser, dil, düşünce ve gerçeklik arasındaki derin ilişkiyi inceleyen önemli bir çalışmadır. Bu kitap, metaforların sadece edebi bir araç olmadığını, aynı zamanda düşünce ve deneyimlerimizi şekillendiren temel bir unsur olduğunu savunur. Kitabın Temel
Metaforlar
MetaforlarMark Johnson · İthaki Yayınları · 201568 okunma
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
103 günde okudu
Dijital Yerliler ve Göçmenler
Kitabın konusu hızla değişen dijital çağ olunca aslında işlenen konu hem güncel hem de değil. Güncel çünkü son 30 yılda dijital teknolojinin getirdiği değişim yaşamımızın her alanına etki etti. Bu alanlardan en önemlisi de nesil. Yeni nesil bizden farklı, bizim gibi gelenekseli önemsemiyor. Zamanı hizlı yaşıyorlar, bizim kadar sabırlı değiller. Bu anlamda kitapta ele alınan konular güncel. Güncel olmaması da şuradan kaynaklı, kitap 2008 yılında yayınlanmış. Yani web 2.0 in yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı yıllarda. Yaşadığımız 2025 yılında web 2.0 artık dijital göçmenler için bile hayatın bir parçası oldu. Web 3.0 ları yaşıyoruz. Kitap genel olarak dijital yerli olarak tabir edilen 1990 sonrası doğanların hayata bakış açılarını anlamak için ve 1980 öncesi doğan dijital göçmenlerin yeni nesille iletişim engellerini aşmak için farklı boyutların ele alındığı hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin ilgisini çekebilecek bir kitap. Kitap; Kimlikler, dosyalar, gizlilik, güvenlik, yaratıcılar, korsanlar, kalite, aşırı yükleme, saldırganlar, yenilikçiler, öğrenciler, eylemciler olmak üzere 12 bölümden oluşuyor. Her bölümle ilgili fırsatları ve riskleri örnekleriyle ele alan kitap gündelik yaşamla da bağdaştırılıyor. Satır aralarında sıklıkla medya okuryazarlığına atıfta bulunuluyor. Aslında kitabı okurken dijital dünyanın gelişim hikayesini de okuyorsunuz farkında olmadan. Eğitimciler, aileler ve dijital dünyaya ilgi duyanlar okuyabilirler. Okumazlarsa da birşey kaybetmezler.
Doğuştan Dijital
Doğuştan DijitalJohn Palfrey · İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınevi · 20175 okunma
Reklam
[MESCİDİ HARAM Kabe mi ? ] yada [ Miraç var mı ? ]
Değerli dostlar, Aynı başlık altında birbirinden bağımsız gibi görünen iki ayrı konuyu tek başlık altında açmam size garip gelebilir.Ayrıca her iki konuda bizlere anlatılan ve uygulanan şekli ile genelde itiraza hiç açık olmayan konular olmasına rağmen,cesaret edip açmaya karar verdim.Sizlerden Ricam dikkatle okumanız ve eğer bir hatam var
İçimde teslimiyete dair bir duygunun kıpırtısını hissettim; artık zamanı göstermeyen saatlerin yüzü gibi hani.
"Madem ayrıldığımız yere tekrar döneceğiz, ne için bunca ayrılık, bunca acı ve keder?" diye soran ademoğluna şunu demek için var bunca yolculuk: Ancak ateşte pişer ham olan. Ancak yürüyerek anlar üzerinde gittiği yolu insan. İşte budur bunca ayrılığın nedeni. Aşk değil miydi emek? Sonsuzluğun ne demek olduğunu anlamak için maruz kaldık bunca sonsuzluğa. İnsan tatmadığı yemeğin lezzetini bilir mi? Pişmek için ayrı düştük. Düşmenin ne olduğu, düşünce kavuşmanın ne manaya geldiğini anlamak için. Daha olmamış, dalında henüz açmamış bir çiçeğin meyvesi olduğumuz için. Güneşin altında kalıp kızarmak için. Yağmurda ıslanmak ve fırtınada dövülmek için. Soğukta üşümek ve yine tarla sahibinin elinden toplanmak için. Zamanı gelince üzerinde büyüdüğümüz dal tarafından yere bırakılmak için. Deneyimlemek için. Sevgiyi anlayabilmek için ve sevebilmek için. Bunları anlayabilmek için bunca yolculuk. Sevgiye ortak olabilmek için bunca düşmeler. Sevildiğimiz için...
Mimosas Resim duygusal bir opaklık hali. Saf nurun rengi yok! O yüzden hiçbir renk tam olarak saf değil. Renkler sığ bir bakışın ışığını geçirmiyor. Ancak ferasetin nuruyla bakan görebilir bir duvar resmindeki hakikati. Mesnevi'deki Çinli ressamların hikayesini anımsayın. Resmin hakikatini anlamak için kalp duvarlarınızı cilâlayın!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.