Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız... Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi nerdesin, ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın , değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz . Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür
Birileri vardır hep aynı hikayeyi yaşatırlar insana... Puya çiçeğini duydunuz mu hiç ? Anda dağlarında yaşarmış dağların zirvesinde, Allah'a en yakın yerde... 60 yıl boyunca sıradan yaşar ve kimsenin dikkatini çekmezmiş... O yaşa gelince de ilk kez açar ve çiçeklerinin kokusu insanı sarhoş eder, çiçekleri solunca da ölürmüş ... 60 yıl boyunca bir çiçek açmak için yaşamak ve sonra da ölmek...varlığını ve güzelliklerini sunacak zamanı beklemek... Aynı hikayeleri yaşamadığımız, varlığımızın ve güzelliğimizin farkına varacağımız bir hafta sonu olsun...
Reklam
"Beklemek: Bunu da enine boyuna düşündüm. Ama bu, hayatın bize bir biçimde kolaylık göstermesini beklemek de değil mi?"
Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammüle etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve "Neyse rüyaymış," demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık.
Beklenmedik bir ölüm isterdim kendim için. Aniden ölmeyi dilerdim. Çünkü bilmek ve beklemek yeterince ölümcül...
Geceyi beklemek en guzel bekleyiş dir.aydınlığı diriltmenin zamanı
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.