Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün,
o kayıp zamanın izinde, yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi, gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
Eski bir öyküdeki gibi zamanı paranteze almaya çalıştım. Ortaya çıkan elbette modern bir anlatı oldu. Beklenen, yalnızca yaşamın içerisinde yıllar boyu biriken tasavvurların çizgiselliğinde var olan akışlara eklenmekti. Karakterler, konfor alanlarına yerleşirken taşlaşmışlardı. Hiçbirinin kendi zamanları dışındaki bir zamanı algılama kapasitesi ve
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmaya görsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiș gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
"Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duydumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır."
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden
bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç
bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecek gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar.
Dikkatini bir şeye verdiği zaman, o şey onun bütün benliğini alıp götürüyor, götürüp imi timi belirsiz, koygun, kimsesiz, uçsuz bucaksız bir yerde bir başına bırakıyordu da. Bundan sonra artık zaman bile elinden kaçmış oluyordu.
Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
"..Zamanı kaçırmayacaksın. İnsan kendi zamanını elinden bir kere kaçırmayagörsün, o kayıp zamanın izinde yaşamının hiç bitmeyecekmiş gibi gözünün önünden akıp gittiğini duyumsar. Bu da onu her türlü davranıştan yoksun bırakır.
Gözlerin dalıp gitmesi de bundandır gerçi, elin zamansız titremesi, sırttan belli belirsiz geçen ürperti... Akıl istemez, akıl başka bir yere gider ama beden kendi zamanı için yanıp tutuşur. Ama o da ancak bir titreme kadar tepki verebilir."