Bilim, evrenin, herhangi bir anda durumunu biliyorsak daha sonra nasıl ilerleyeceğini, belirsizlik ilkesinin belirlediği sınırlar içinde söyleyebilen bir yasalar takımı ortaya çıkarmış durumda. Bu yasalar aslında Tanrı tarafından buyrulmuş olsa da öyle görülüyor ki Tanrı o andan sonra hiç işe karışmadan, evreni yasalarına uygun biçimde gelişmeye bırakmış. Ama evrenin ilk durumunu ya da başlangıç koşullarını nasıl seçmiş? Zamanın başlangıcındaki sınır koşulları neydi? Buna, Tanrı evrenin ilk durumunu, anlamayı umamayacağımız nedenlerle seçti biçiminde bir yanıt verilebilir.
Sayfa 152
Alan Guth ve Büyük Patlama
Bununla birlikte Guth evrenin Büyük Patlamayla oldukça sıcak, fakat son derece kaotik bir halde başladığını da ileri sürdü. Bu yüksek sıcaklıklar evrendeki parçacıkların son derece hızlı ve yüksek enerjilerde hareket ettiği anlamına geliyordu. Daha önce de tartıştığımız gibi böylesi yüksek sıcaklıklarda yeğin ve zayıf nükleer kuvvetler ile elektromanyetik kuvvetin tek bir kuvvet olarak birleşmesi beklenir. Evren genişledikçe soğur ve parçacık enerjileri düşer. Nihayetinde faz geçişi denilen şey gerçekleşir ve kuvvetler arasındaki simetri kırılır: yeğin kuvvet, zayıf ve elektromanyetik kuvvetlerden farklı hale gelir. Faz geçişine bilinen bir örnek suyun soğutulduğunda donmasıdır. Sıvı su simetriktir, eşdeyişle her noktada ve her yönde aynıdır. Ancak buz kristalleri oluştuğunda bunlar mutlak konumlara sahip olacak ve bir yönde sıralanacaktır. Böylelikle bu durum suyun simetrisini bozacaktır
Sayfa 168 - 8 - Evrenin Başlangıcı ve KaderiKitabı okudu
Reklam
Gerçekten de, gezegenlerin genel göreliğe dayanarak hesaplanan yörüngeleri Newtoncı çekim kuramına göre hesaplananların hemen hemen aynısıdır. Ancak güneşe en yakın gezegen Merkür, güneşin çekiminden en çok etkilendiği ve oldukça çekik bir yörüngeye sahip olduğu için, genel görelik hesaplarına göre elips yörüngesinin uzun ekseni, güneş merkezine göre yaklaşık on bin yılda bir derece dönüyor olmalıdır. Bu küçücük etki 1915'ten önce de gözlenmiş olup, Einstein'in kuramını gözlemle doğrulayan ilk sonuçlardan biridir. Son yıllarda radar ile öbür gezegenlerin yörüngelerinde de, Newtoncı hesaplamalardan küçük küçük sapmalar ölçülmüş ve bunlar genel göreliğin hesaplarına uygun bulunmuştur.
Bilginin en büyük düşmanı cehalet değildir. Bildiğini zannetme sanrısıdır.!!
Sayfa 141Kitabı okudu
"100 Yazar Einstein'a Karşı" adında bir kitap basıldığında cevabı yapıştırdı: "Haksız olsaydım zaten biri yeterli olurdu!"
Dolayısıyla halihazırdaki mevcut kanıt, evrenin muhtemelen sonsuza dek genişleyeceğini gösteriyor, ancak gerçekten emin olabileceğimiz tek şey, evren yeniden çökmeye başlasa bile, bunun en az on milyar yıl daha gerçekleşmeyeceğidir, zira bundan daha uzun bir süredir genişlemesini sürdürüyor. Bu bizi gereksiz yere endişelendirmemeli: Çünkü o zamana kadar, güneş sisteminin ötesinde kolonileşmediğimiz takdirde, insan soyu çoktan yok olmuş, güneşimizle birlikte tükenmiş olacak!
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.