Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan
Türk edebiyatı tarihinin büyük âlimi Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün, derslerinde söylediği bir söz vardır: "Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar." Dede Korkut Kitabı'nın değerini ifade etmek için bundan daha güzel bir söz bulmak mümkün değildir. Gerçekten
Sultangazinin büyüleyici manzarası, zamanda bir yolculuğa çıkmışçasına, ortaçağın tarihi dokusu ile modern zamanın izlerini bir arada sunan eşsiz bir güzellik sergiler
Reklam
Filmlerdeki kadınları andırıyordu. Ama ben onun, okuduğum kitaplardaki kadınlardan biri oldu­ğuna emindim. Aşkı romanlardan öğrenmiş biri bunu hemen fark ederdi. Mehmet Eroğlu, Zamanın Manzarası
Boy ölçüşme duygusu, yalnızca zamanla ilgilidir. Bu dürtüyü 1971'de yitirdim. Artık kimseyle boy ölçüşecek kadar genç değilim. (MEHMET EROĞLU / Zamanın Manzarası )
Naçizane benden (fırından yeni çıktı)
Okuyucusu için yılın hangi yıl olduğunun öneminin olmadığı bir yılda dünyaca ünlü ressam ve söz yazarı J.W. belki de dünyanın en güzel sokaklarına sahip kartpostallık görüntüleriyle döşenmiş manzara karşısında hazırlığını yapmış çizeceğini iddia ettiği resminin son rütuşlarını yapıyordu. J.W.'nin Elindeki renk renk boyaları, henüz
Filistinli Kardeşlerimiz İçin Dua Edelim!..
Her medeniyet, kendi insan tipini yetiştirir. Bizim medeniyetimiz; Kurʼân ve Sünnet temelleri üzerinde inşâ edilen “İslâm medeniyeti”dir. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-ʼin örnek şahsiyetinde sergilenmiş olan “fazîletler medeniyeti”dir. Rahmet dîni İslâm, bütün haksızlık, gasp, tasallut ve işgallerin karşısında olmuştur. Fitne
Reklam
HUZURSUZLUĞUN KİTABI FERNANDO PESSOA Bu kitabı okumaya cesaretiniz varsa; önce gökyüzüne uzun uzun bakınız. İçinize bir mavi bulaşmıyorsa; lütfen kitabı usulca kitaplığınızın arka sıralarına bırakınız. Çünkü; içiniz gri ise siyaha dönüşebilir. Hayatta durduğunuz yere ayaklarınız tam basmıyorsa güçlü bir tekme takabilir.        Bir insanın iç
Filmlerdeki kadınları andırıyordu. Ama ben onun, okuduğum kitaplardaki kadınlardan biri oldu­ğuna emindim. Aşkı romanlardan öğrenmiş biri bunu hemen fark ederdi. Mehmet Eroğlu, Zamanın Manzarası
Muhayyilemin ezberindeki İstanbul'a birkaç renk ve ses katmak için bazen eski filmlere ve resimlere bakma ihtiyacı hissediyorum. Zihni değil ama muhayyileyi güçlendiren arama motorları veya benim gibi melankonik renkler, tonlar ve sesler arayan birkaç zâtın sosyal medya platformlarında bir araya getirdiği dijital albümler birkaç yarım saat de
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
'ın
Roman Sanatı
Roman Sanatı
Eserinin Tercümesine Önsözü: ROMANA DAİR BAZI HAKİKATLER İnsan, bütün hayatında alâka duyduğu bir mevzu üzerine bazı suallerle karşılaşınca, fikrini istediği gibi anlatabilmek için bir kitap yazmak veya hiç olmazsa bir konferans vermek lâzım geldiğini düşünmeğe başlıyor. Ancak, konferans dinletmek şöyle dursun, verdiği
Reklam
HULÛSİ YAHYAGİL AĞABEYDEN BİR TEFEKKÜR ZİYAFETİ MERHUM HULÛSİ YAHYAGİL'İN BİR DOSTUNA YAZDIĞI CEVABÎ MEKTUBU.MUAZZAM BİR TEFEKKÜR ÖRNEĞİ VE DERSİ. BİRİNCİ BÖLÜM “Aziz ve muhterem kardeşim, Manzarası güzel ikametgâhınızdan, daire-i rü’yetinize giren ve her biri Hâlıklarının esmasının mazharı, medarı ve aynası olduklarını lisan-ı halleriyle
" Sahilden Yazıyorum " şiirimi adından anlaşılmayacağı üzere sahilden değil sahili olmayan ülkemin şehrinin bir parkında gece vakti yazıyordum. Gece , gökyüzünde ki ay son dördündü. O yüzden şiirime şöyle başladım... " Ay bu gece yarım , Sensiz ben gibi mesela. " Yazıp silmeye devam ederken yarım saatlik bir zamanın ardından üç gencin bana doğru koştuğunu gördüm. Başta ne olduğunu anlamadım fakat aradan geçen kısa zaman sonrası arkalarından köpeklerin koştuğunu gördüm. O an bana doğru gelen köpeklere ne yapacağımı bilemeyip oturduğum bankın sol çaprazındaki ağaca çıktım. O gece ağaçta ben beklerken çok yakın bir mesafeyle kaçtığım köpek çıktığım ağacın altında bekliyordu. Köpeğe garip garip sesler çıkarttım fakat gitmedi. Bende yakın dostlarımı arayıp yardım istedim. Onların çıkarttığı seslerde işe yaramadı. Şiirimi yazmaya daha doğrusu söylenmeye o ağaçta devam ettim. Köpeğin gitmesi yaklaşık bir saat kadar sonra oldu. Ağaçtan iner inmez hızlı bir şekilde evime geçtim ve şiirimi şöyle bitirdim. " Ben bu gece bahanemi buldum. Ben artık susuyorum bu gece ay konuşacak... " Unutmadan... O gece boyunca ay hiç konuşmadı. Çünkü Ay'da sana tutulmuştu. Şu çektiğin doğa manzarası fotoğrafı... Sıradan bir doğa manzarası sadece. Bilmen için söylüyorum. Bana göre dünyanın en güzel manzarası sensin Bu sözlerimi de sahilden değil sahiden söyledim...
Resim