Derya ve Deniz beraber oynadılar, beraber okula gittiler, beraber aynı yollarda yürüdüler en önemlisinde beraber büyüdüler. Onlarla beraber kalplerindeki sevgi de büyüdü, aşka dönüştü. Birbirinden habersiz birbiri için atan bu iki kalp vuslatı beklerken Derya’nın zamansızca hapse girmesi ile başka yerlere savrulmuşlardır.
Aradan geçen zamanda Deniz harika bir doktor olmuş iken, Derya hapisten çıkıp rahmetli babasından kalan fırını işletmeye başlamıştır. Birbirlerine kavuşmalarına engel yok derken, Derya hapisteyken Deniz babasını kaybettiği için Derya, Deniz’i kendine emanet edilen olaraka görür ve emanete herhangi bir hatası olmaması için kendini Deniz’den uzaklaştıracaktır.
Aşk mesafelere rağmen Derya ve Deniz’i bir araya getircek. İmkansız dedikleri sevdalarını mümkün kılacaktır.
Derya ve Deniz günlük hayatımızdan birileri gibiydi. Bir mahallede geçen, sıradan bir günde olan olaylar çok güzel bir şekilde anlatılmıştı. Derya’nın ucu bucağı olmayan sevdası, Deniz’in Derya’yı yıllarca beklemesi çok güzel bir aşk dile getirilmişti. Aşk, aile, dostluk, anne, baba olmak, insanlık kavramlarına çok güzel değinilmişti. Aynı zamanda Derya ve Deniz’in az da olsa geçmişlerine konuk oluyorduk ve neler yaşadıklarını öğreniyoruz. Ve Elif sen nasıl bir çocuksun yanımda olsan seni yerdim.️ Durağan bir kitap olmasının yanı sıra bazı yerlerde tekrara düşülmüştü. Onun dışında severek okuduğum naif hikayelerden biriydi.