Bir gönderi beğendim. İçinde biraz hayat, biraz ölüm ve insanın kendiyle yüzleşmesi vardı. Paylaşan kişi bana şöyle dedi:
“Umarım anlamadan beğenmişsindir, yoksa bu bir trajedi.”
Ama ben gerçekten anlamıştım.
Belki de erken büyüdüm. Hayatı, sevgiyi, kendimi anlamaya çalışıyorum. Aşk ve sevgi üzerine özel ders alıyorum mesela. Çünkü hissetmenin, düşünmenin, öğrenmenin yaşı yok.
Felsefe, sorgulamak, derin düşünmek karamsarlık değil bence. Bazen insanın kendini bulma şeklidir.
Hayatın tadını herkes farklı çıkarır. Benimki biraz daha sessiz, biraz daha derin.
Ama sahici.
Bu yaşta böyle düşünmek bir eksiklik değil. Belki de fazlalık.
Ve şunu da söylemek isterim:
Ön yargı, kırmızı çizgimiz olmalı.
Kimseyi yaşıyla, sessizliğiyle ya da derinliğiyle yargılamayın.
Not: Bu paylaşıma yorum yapabilirsiniz ama ben yanıt vermeyeceğim. Bazı şeyler sadece okunur, hissedilir.