Toplumda para hakkında zenginlerden daha fazla düşünen tek sınıf vardır, o da fakirler. Fakirler başka hiçbir şey düşünemez. Bu, fakir olmanın ıstırabıdır.
-Elektriğe de zam yapılmayacak.
Bakanlar Kurulu dağılırken ise, ertesi gün yayınlanacak gazeteleri için haber peşinde koşuşturan gazeteciler, bürolarına elektrik zammı haberini geçiyorlardı.
Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon'sa:
- Elektriğe zam istenmesi söz konusu değildir, diyerek gazetelere tekzip yazıları yolluyordu. Fakat zam tekzipten daha hızlı yürürlüğe giriyor, tekzip ise zamdan ancak 5 gün sonra yayınlanma olanağına kavuşuyordu.
Süleyman Demirel şakalarını sürdürüyor:
- Biz enflasyonla savaşmak, işsizlikle savaşmak, yoklukla savaşmak için hükümet olduk.
Çay fiyatlarına %43 zam gelmiş;
Yarabbi biz halkın hakkını tazmin için işin ucunun bize dokunmasını beklemeden harekete geçenlerden idik;
Çaya zam gelmesi hususunda zatına az kırılmadım değil;
Bu fahiş zamdan sonra senden emir aldıklarından epeyce işkillendim;
Yarattıklarına karşı özel husumetin;
Zannetmiyorum ki seni böyle eğreti bir işe sevk etsin;
Bunlar hükmettikleri yılların sonunda şanına leke sürmeye yemin etmiş;
Söyleyeyim;
Halbuki sen telkin edersin esas devletli olana;
Bana borç verin, size verdiklerimden;
Yarabbi;
Öyleyse bunlar kim?
Senenin favorisine giren ve Dan Brow'dan sonra sevdiğim bir yazar daha oldu Stieg Larsson. Kitabın konusuna değinmeyeceğim, çünkü olaylar bir davanın çevresinde gelişiyor ve kitabın başlarında da karakterlerin hayatını ve ne yaptığını anlatıyor. Lisbeth Salander harika bir araştırmacı, farklı bir tipi de olsa kendisine bayıldım. Çok güçlü bir
Kendinizi kandırıp duruyorsunuz siz. Sürekli bunu anlatip duracaksıniz biliyorum, ama hiçbir zaman kendi toprağıniz olmayacak. Ömrun boyunca burada temizlikçi olacaksın sen taki günün birinde bir tabutun içinde buradan çıkana kadar. Bana baksaniza siz, ben o kadar çok gördüm ki sizin gibi hayal kuranları.
-Ne matbaası yahu, ilerde kağıt olmayacak! Matbaacı kendine başka bir iş bulacak.
- Matbaadan yeni gelmiş bir kitabın kokusunu, kitabı eline alıp sayfalarını çevirmeyi, kaldığı sayfanın ucunu bükmeyi, bir kitabın arasında çiçek kurutmayı, bir ağacın dibine uzanıp kitap okumayı özlemeyecek mi insan?
Kur'an arş-ı a'zamdan, ism-i a'zamdan, her ismin mertebe-i a'zamından geldiği için, Onikinci Söz'de beyan ve isbat edildiği gibi; Kur'an, bütün âlemlerin Rabbi itibariyle Allah'ın kelâmıdır. Hem bütün mevcudatın İlahı ünvanıyla Allah'ın fermanıdır. Hem bütün Semavat ve Arz'ın Hâlıkı namına bir hitabdır.