Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir yetim olarak yetimhanede daha önce bulunduğunuzu zannetmiyorum, bu yüzden nasıl bir şey olduğunu anlayamazsınız.
Sayfa 21 - Flipper YayınlarıKitabı okudu
Dahası istesem dahi karışabileceğim bir aydınlığın olduğunu zannetmiyorum.
Reklam
Sevdanın hiçbiri, bu dul kadın ruh ve vücudunu benim kadar hırpaladığını, yıprattığını zannetmiyorum.
Sayfa 480 - İnkılâp Kitabevi, 6. Baskı, İstanbul, 2019.
Bu sözlerin bana neye mal olduğunu anlıyor muydu? Anlayabildiğini zannetmiyorum. Borçlarını hissetmemek gençliğe verilmiş bir armağandır.
Ben şunu savunuyorum: Atatürk diktatördü. Buna hayır diyen tarih bilmiyor demektir. Ama hürriyeti öğretebilmek için bazen diktatörlük gereklidir. Sen bin sene hürriyeti hiç tecrübe etmemiş bir topluma hürriyeti bir tercih olarak takdim edemezsin. Hüsrana uğrarsın. Bugün dahi Türk toplumunun hür olmayı öğrendiğini zannetmiyorum. Siyasi tercihler bunu gösteriyor. Lider arıyor, çoban arıyor kendine insanımız. Halbuki Atatürk, bundan kurtulun diyor. “Ben size hiçbir ayet, hiçbir doktrin bırakmıyorum, kafanızı kullanın. Probleminize göre çözüm getirin.”
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dayanamadım. Ben ilk defa bir kitapta sayfaları çevirmeye dayanamadım. 40 yıldır evli olduğu eşini kaybeden bir adamın hikayesi bu. Eşini kaybedişinin hikayesi. Aslında basit bir konu. Ama başka biri tarafından bu kadar güzel işlenebilir miydi bilemiyorum. Zannetmiyorum. Eşini ne kadar sevdiğini kaybettikten sonra fark eden bir adamın hikayesi.. Ama onlar mutlu bir çiftti. Birlikte olmayı, birlikte dolaşmayı, birlikte gülüp eğlenmeyi seven bir çifttir. Çoğu çiftin aksine... Eşinin gidişinden sonra hayatına eşi olmadan devam etmeye çalışan bir adamın hikayesi. Sayfa sayfa işlemiş
Jean-Louis Fournier
Jean-Louis Fournier
eserini. Eşini, kendini ve anılarını almış yanına.. Seyahate çıkmış gibi.. Ölen eşini yeniden diriltmeye çalışıyormuş gibi.. Kitabı okurken o kadar çok ağladım ki kendime bile şaşırdım aslına bakarsanız. Sayfaları çevirmeye korktum okudukça. Daha ne kadar ağlayabilirdim bilmiyordum çünkü. Kendimi çok çaresiz hissettim. Çok... Kitabın üstü göz yaşlarımdan ıslanmıştı.. Neden bu kadar çok ağladım bilemiyorum.. Ama kitap bitince de etkisinden çıkamadım.. Uyuyamadım mesela.. Düşündüm. Çokca düşündüm. Ağladım ve.. Bu kitabı herkes okumamalı belki de.. Herkes benim üzüldüğüm kadar üzülsün istemem çünkü.. Ama bir yazar duygularını nasıl bu derece fena şekilde hissettirebilir size bunu da tatmanızı isterdim açıkcası.. Ama eğer okumaya karar verdiyseniz bence üzülmeye hazır olun.. Kırdığınız kalpler için utanmaya hazır olun.. Ve en çok da özlemeye hazır olun..
Dul
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20133,993 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
Kendi gerçekliğinizi sorgulatır
İnsanı büsbütün gıcık eden gerçek veya bir o kadar gerçek olabilecek işçi hikayeleri ile toplumun en alt sınıfı olan bizlerin hikayelerini bütün çıplaklığıyla net olarak satırlara dökmesi gerçekten kahredici bir detay.İ nsanın üzülmeden kızmadan sinirlenmeden yahut bir şey hissetmeden okumaya devam etmesi çok zor. Okuyup, sindirerek ancak okumaya devam edebiliyorsunuz. Bizi bize anlatan bizim yazarımız olmasa büsbütün hain derdik herhalde adama. Bizi kadar kötü ve kalleş anlatmış ki kitapta insan arada iki kelam umut arıyor ama yok. Yazara kızıyorum ama hayatına bakınca gerçekten de neden böyle anlattığını anlıyorum. Olmayan bir şeyi de anlatmamış ki! Ben galiba bize kızıyorum da karşımda o var diye, o anlatıyor diye, ona kızar gibi görünüyorum. Anlattığı bir hikayeye son beş yılda denk gelmeyen var mı ki ? E, yok. Bize bizim millet iyi diyorlar, ne zaman iyiydik ki ne zaman kötü olduk, bilmiyorum. Sanki hep aptal ve kötüydük de ben yeni fark etmişim gibi geldi. Okudukça ve yaşadıkça bu topraklarda adım adım iyi şeyler umarak attığım adımların altında ezilmiş umutlarım ve soğuk yüzümle sert bakışlar fırlatıyorum bu millete her birimiz bu kadar kötü olmasak bu kadar haksızlık bu kadar göze batıra batıra yapılır mıydı ? Zannetmiyorum! Yaşadığı dönemde anlattığı hikayelerin benzerlerini ve daha kötülerini yaşıyor veya yakın zamanda yaşamamış olmasak neyse ama bildiğiniz gibi. Zaten o yüzden kızgınım biraz kendime biraz milletimize biraz değişmeyen şu kaderimize. Özetle ülkeyle ilgili canınız sıkkınsa sakin okumayın arkadaşlar, gerçekten üzülürsünüz. Söylemiş bulundum.
Kağnı - Ses
Kağnı - SesSabahattin Ali · Venedik Yayınları · 20192,158 okunma
Sevdanın hiçbiri, bu dul kadın ruh ve vücudunu benim kadar hırpaladığını, yıprattığını zannetmiyorum. Kâmran, biz asıl bugün birbirimizden ayrılıyoruz. Ben, asıl bugün dul kalıyorum... Bütün olan, geçen şeye rağmen, sen yine bir parça benimdin; ben bütün ruhumla senin...
128 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Yalnızlığa giriş dersi niteliğinde
"Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle yada susarak." Bu kitapla ilgili en etkili ve beni tek çeken alıntı bu oldu. Eser, zebercet isimli babası öldükten sonra işletmesi kendisine kalan bir otelde yaşayan, yalnızlığı ile monoton bir hayatı sürdüren bir karakterden yola çıkıyor. İnsanlar ile minimum iletişim, içe
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
İhtiyar Adam
" Dillerin zehirli, gözlerin öfkeli, seni sen yapan her şey eski, hepsi kirli, hep ahlaksız, hep çürük. Çocukları sana emanet edemiyorum, canımı sana teslim edemiyorum, hiçbir şeyi kendi korkunç varlığının üzerinde tuttuğunu zannetmiyorum ve ben seninle çürümek istemiyorum. "
Sayfa 12 - Bedia Ceylan GüzelceKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.