Nef'i
2. Vefanı mutlak ağyara münasibdir demez kimse Velī ceur ü cefânı âşık-ı zara mahal derler 12. Hiç şüphesiz, rakiplerime vefa göstermeni kimsecikler münasip görmezler; lakin ben zavallı âşığına eziyet eyleme- ni yerinde bulurlar.
Bakterilerin basitliği aldatıcı olabilir. Aslında karmaşık olmayan yapıları yeryüzü ekosistemindeki tüm önemli biyokimyasal tepkimeleri yerine getirir. Bakterilere belirgin şekillerini veren ve sulu sitoplazmalarını içeride tutan, besinleri seçip geçiren, zararlı maddelerin içeri girmesini engelleyen, atıkları dışarı çıkaran zarlarını kaplayan hücre duvarları vardır. Bu zar, diğer tüm canlıların zarlarına benzer. Öyle ki, bu zar sulu çevre ile iletişim kuran ve hücre içeriğini hücrenin içinde tutan protein ve yağlardan oluşan çift tabakalı bir katmandan oluşur. Hücre zarında, protein ve yağ çift katmanı, hidrofilik, yani bileşiklerin su ile etkileşen kısımları sitoplazmaya bakacak şekilde ve hidrofobik bileşikler zara bakacak şekilde dizilirler. Zar yağlarının karakterleri, su dolu bir kaba konulduklarında kendiliğinden bir araya gelmelerini sağlar. Hücre zarlarının kolaylıkla bir araya gelmesi büyük olasılıkla ilk hücrelerin yeryüzünde gelişmesine yardımcı olmuştur.
Reklam
Global bir “büyük şirketleşme” içinde, artık seyahat etmenin bile zevki kalmadı! Budapeşte’ye, New York’a, Paris’e,hatta Beyrut’a git, bütün caddeler, sokaklar birbirine benziyor artık. Köşe başında bir Starbucks, ileride bir Mc Donalds, arada bir Gap, bir Banana Republic, bir Nike, Adidas, Zara vesaire, kozmetikse konu ya Mac ya Sephora, alışveriş merkezi gezeyim dediğinde de yine bunların daha ufak şubeleri! Dünyanın bütün caddelerinde aynı logolar, aynı kapılar, aynı renkler, aynı dekorlar, aynı giysiler, aynı sandviçler, aynı kahveler! Küçük dükkânları, yerel markaları, orijinal tatları, desenleri teker teker kaybediyoruz.
Catasetum'da ilginç bir üreme çabası
Yakın hısım olan başka bir salepgilin, "Catasetum"un, çiçek yapısı tümüyle farklıdır, ama aynı amaca yarar; ve aynı ölçüde gariptir. Arılar bu çiçeklere, tıpkı Coryanthes'inkilere olduğu gibi, labellumu kemirmek için gelir; bu işi yaparken uzun, gittikçe incelen, duygan bir çıkıntıya, ya da benim verdiğim adıyla, duyargaya, zorunlu olarak dokunur. Bu duyarga, kendisine dokunulunca, parçalanıveren bir zara bir duyum ya da titreşim iletir; zarın parçalanmasıyla çiçektozu kümesini uygun yöne bir ok gibi fırlatan bir yay boşanır, ve yayın yapışkan ucu arının sırtına ilişir.
Bizlerse, tüketim toplumunun azılı karşıtları, kısa süreliğine de olsa yeni bir insan olma yanılsaması yaratan bir çift çizmeye duyduğumuz arzuya teslim oluyorduk, vaktiyle ilk güneş gözlüğüne, daha sonra bir mini eteğe, İspanyol paça pantolona tav olduğumuz gibi. Sahiplik duygusundan ziyade bu yenilenme hissiydi insanların Zara ve H&M reyonlarında peşine düştüğü, nesneleri zahmetsizce, çabucak elde etmek ekstra bir varoluş kazandırıyordu.
Ölümle doğum, kayboluşla diriliş arasında gerile gerile üzerine yazılar yazılan ince bir zara dönüşen benliğim!
Reklam
Unutturamaz seni hiçbir şey -Zara
İlişkide takıntılardan kurtulmanın yol haritası: •İlişkinin size zara verdiği noktaları defterinize yazın . •Kendi alanınızı yaratın. •Sınır çizin . •Hayır demeyi öğrenin. •Sevilmemeyi de öğrenin. •Her şeyi kontrol etmeye çalışmayın. •Sürekli ondan bahsetmeyin. •Kendi uğraşlarınızı icat edin. •Kıskançlık krizlerine girmeyin . •Zaaflarınızla ve yetersizliklerinizle yüzleşin. •Kendinizle de empati yapın. •Ruhunuzu güçlendirin. •Her şeyi kişiselleştirmeyin.
Sayfa 219Kitabı okudu
80 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Toplumcu gerçekçi eserlere karşı hep ön yargılıydım. Sıkılacağımı düşündüğüm için bu zamana kadar hiç şans vermemiştim ama bu kitap o kadar güzeldi ki tüm ön yargım uçup gitti. Sadece okurken kalp ağrısı okuduktan sonra da kalp kırıklığı bırakıyor olması ennn kötü yanı. Anadolu insanının yoksullukla mücadelesini, acısını, yaşayışını o kadar iyi anlatmış ki seksen sayfalık kitapta hissettikleriniz asla o seksen sayfaya sığmıyor. Özellikle gaffar ile zara ve kaçakçı şahan hikayeleri beni çok etkiledi. Gaffar'ın, karısı ve çocukları daha insanı şartlarda yaşasın diye Almanya'ya işçi olarak gitmesi fakat ne kadar güçlü durmaya çalışsa da karısı ve evlatlarından kopacak olmanın verdiği hisle başa çıkmaya çalışması, bu hissin karakter üzerinde bıraktığı derinlik çok güzeldi. Aynı zamanda çok kalp kırıcı. Oğluna veda edip bindiği kamyonda beraber ağladık:) Kaçakçı şahan ise çok başka bir hikayeydi. Bazı kullanıcıların yorumlarından gördüğüm kadarıyla yaşanmış bir olayı da mevcut. Yoksulluğun getirdiği çaresizlik, fakirliğin ölüm korkusunu yenişi öyle güzel işlenmişti ki okuduktan sonra beş dakika boyunca sadece sayfayla bakıştım. Aynı yoksulluk içinde debelenen köy halkının birbirine sahip çıkması, acılı bir babanın oğluna verdiği söz doğrultusunda oğlunun cesedinden çıkardığı altınları torunları ve gelinine götürecek olması gerçek anlamda yaşadığım hayatı sorgulattı. Kim bilir kaç insan geçim sıkıntısı yüzünden istemedikleri işleri, dayanamadıkları hayatları yaşamak zorunda.
Kaçakçı Şahan
Kaçakçı ŞahanBekir Yıldız · Everest Yayınları · 2011177 okunma
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.