ayet hadis dışında şimdiye kadarki en mühim alıntım
Çilem... O hadiseden sonra yaş her türlü meyve yiyemedim. Yemek arzuluyordum fakat boğazımda kalıyor. Bin müşkülatla yutsam kusma hissi geliyor çıkarıyorum...
Sayfa 9
Biraz uzun ama lütfen okuyun
Bir saat sonra tekrar toplanıldı ve Falih Rıfkı, hazırladığımız projeyi Mustafa Kemal'e verdi. Ansızın Mustafa Kemal'in yüzü değişti, kaşları çatıldı, kendisine sunulan kâğıdı parça parça yırtıp attı ve sonra Falih'e dönerek, — Sizler galiba nerede bulunduğunuzu ve kime hitap ettiğinizi unuttunuz, dedi. Herkes şaşırmıştı. Toplantı normal
Reklam
SUNUŞ Çevirmenliğe adanmış bir hayat mıdır benimki? Bilemeyeceğim çünkü şöyle düşünüyorum: Ülkemizde tiyatroculuk yapmış binlerce insan vardır, bunların büyük çoğunluğu yalnızca "tiyatroculuk yapmış" İnsanlardır, oysa, örneğin, Muhsin Ertuğrul için "hayatım tiyatroya adamış" biriydi diyebİliyoruz. Demek ki yalnızca bir işi
Sayfa 9 - TEKİN YAYINEVİ, Birinci Baskı, Ekim 2019
'Olmak' için olması gerekenler.
'Olmak' için olması gerekenler 1) Fuzûlî'den bir gazel ezberle. Bâki'yle ünsiyeti artır, Taşlıcalı Yahya ile hemdem ol. Şeyh Gâlib'i ihmal etme. Divan Edebiyatı pek mühim, orada biz varız. Muhabbetimizle, edebimizle, hassasiyetimizle, zarafetimizle, letafetimizle biz... Hiçbir şey yapamıyorsan Hayati Inanç'ı daha çok sev. 2) İmkân buldukça
Sayfa 155 - 156,157,158Kitabı okudu
Anlıyordum ki yazsam da, oynasam da, konuşsam da çıkarına dokunduklarımı karşımda bulacaktım. Zaten bu, yıllardır böyle değil miydi? Bırakın yılları, dünya kuruldu kurulalı böyle değil midir? Kimsenin tavuğuna kışt deme, senden iyisi yoktur. Ama atalarımız bunun da karşıtı olan sözü deyivermişler: "Tavşan moku gibidir, ne kokar, ne bulaşır." İstemem tavşan tersine benzetilmeyi. Biraz daha sıkıntılı ama inandığım gibi yaşamayı yeğlerim her zaman. "Şu yaptığım bunun hoşuna gitmez, bunu söylersem şu alınır, düşüncesiyle mizahçılık yapılmaz. Kuşkusuz biz de her yaptığımızı herkes beğensin diye yapmıyoruz zaten. Bir kısım da beğenmesin ve de neden beğenmediğini kendine sorsun diye yapıyoruz. Hoş şimdi onu da pek yapamıyoruz yaaa…
Sayfa 79 - Kakitap - 3. Baskı Temmuz 2014Kitabı okudu
Sabah tekrar konuşuyoruz. “Kurtaramadık ağabey maalesef. Baraj yıkıldı, diye bir haber geldi, herkes bölgeyi terk etti. Neredeyse koşanların altında ezilecektik Sosyal medyada okuduklarımızın ne kadarı doğru, diye sormayın bana. Cevap veremiyorum. Zaten takip etmek imkânsız hepsini. Sadece şunu biliyorum: Enkaz başındaki insanların neredeyse hiçbiri günlerdir televizyon seyretmedi. Çoğunun düzenli olarak kullandığı bir sosyal medya hesaba bile yok. Bazıları zorunlu durumlar dışında telefonunu eline bile alamadı. İnsan hayatı mukaddestir. Ona sahip çıkmak için her türlü vasıtayı kullanmak da öyledir. Haberin doğruluğundan "bizzat" emin olmak kaydıyla. Bilerek yahut bilmeden yaydığımız her sahte, yanlış ya da eksik haberin "merhamet yorgunluğuna yol açtığını unutmadan... Yapılan çağrıların büyük kısmı asılsız çıktığında davete icabet eden kimse kalmıyor. Her gidişimde aynı şeyi biraz daha derinden hissediyorum deprem bölgesine... Şuramda düğümleniyor bir yumruk fakat bağırıp çağırmak, gürültü yapmak değil bu derdin devasi. Dinlemek. Gözlerimizle, kulaklarımızla ve kalbimizle. Paylaşmak... Dokunmak ellerimizin uzandığı her yere. Dokunmak fakat incitmemek... Rahmetli anneannemin de söylediği gibi: Dikkat et! Gül ile dokunmak bile incitebilir yaralı olanı. Ve hesaplaşmak kendi vicdanımla... İnsan ki kâinatta olup biten her şeyden mesuldür, böyle öğretildi bize. Haksızlık etmeyi uyanıklık olarak görüyorsam... Doğruluk ve dürüstlük kaygım kalmamışsa... Bu kadar acı, içimdeki saf insanlığı ... Kalbim çoktan felaketin bir uzvu hâline gelmiş değil midir? Öyleyse kendimden ve yeniden başlamalıyım her şeye
Reklam
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.