Ve roman şöyle bitiyor: "İçim içimi yiyordu ama ben tek kelime konuşamıyordum. Anlamadınız. Anlamadınız. Anlamadınız. Anlamadınız. Anlamadınız.
Bir insan en zor zamanlarını tek başına atlatabildiyse, sonrasında kimseye eyvallahı olmayacak bir karaktere bürünüyor.
Reklam
Kuyudaki Yusuf'tan daha çaresizdim ben. Asasıyla denizleri yaran Musa'dan daha tehlikeliydim. Çünkü siz içimdeki narı dürttünüz benim.
Bir insan en zor zamanlarını tek başına atlatabildiyse, sonrasında kimseye eyvallahı olmayacak bir karaktere bürünüyor.
Olsun, sevdasına göz dikilmiş, yırtıldığı yerleri dikmiş bir âşık, Vazgeçiyorsa şayet sevdasından, Bu da maşukun ayıbı olsun, Bu da ortak günahlarımızın kefareti olsun...
Reklam
Bu işin yarını var, gurbeti var, yoksulluğu var, bin bir türlü derdi, sıkıntısı var. Her imkan da yanınızda olmayacak insanlara SEVDALANMAYIN.
İsmet Özel'in betimlediği o şehrin dışındaki sokak benim lan. Çaresizim. Prangasıyım Ahmed Arif'in bu satırlarda.
Biraz Turgut Uyar'ım. Yeşil, ela gözlerim yok ama biraz Didem'in Füsun'uyum.
Reklam
Sen, pişmanlığı olan ama affı olmayan hatalarımın bütünüsün. Ben sana gelemem artık.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.