"Bu bedâyi!, bu letâyif, heme rü'ya ve hayal. Yürü ey zâir-i biçâre! Yürü, durma yürü! " (Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin tümü rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü, durma yürü.)
Yürü, ey seyyah-ı avare yürü, durma yürü! Koymasın seni rah-ı visalden ezvâk-ı misâl. Bu bedâi, bu letâif, hemi rü’ya ve hayâl, Yürü, ey zâir-i biçâre yürü, durma yürü! Ey avare yolcu! Yürü, durma yürü. Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin tümü rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü, durma yürü.
Reklam
Yürü ey sâyib-i âvâre yürü, durma yürü (Ey seyahat eden avare ! Yürü durma, yürü ) Koymasın râh-ı visâlden seni ezvâk-ı misâl (Bu âlemin zevkleri seni vuslat yolundan alıkoymasın) Bu bedâyi bu letâif heme ru'yâ vü hayal (Bu güzellikler, bu latifliler hepsi bir rüya ile hayal) Yürü ey zâir-i bîçâre, yürü, durma yürü (Yürü zavallı ziyaretçi ! Yürü, durma, yürü) Yürü ki nüzbet-i vuslatta teâli göresin (Yürü ki vuslatın nezihliğinde yükseliş görsün) Yürü aslında fenâ bul, budur etvâr-ı kemâl (Yürü, aslında yokluğu bul.Olgunluk tavırları budur. Yürü âlâyişi terk et içesin ke's i visâl (Yürü gösterişi terk et, vuslat kadehinden iç) Yürü ki sâha-yı bîçîde tecelli göresin (Yürü ki hiçlik alanında tecelliyi göresin)
Bu bedâyi, bu letâif, heme rüyâ vü hayâl Yürü ey zâir-i bî-çâre (zavallı ziyaretçi), yürü, durma yürü.
Ey avare yolcu! Yürü! Durma, yürü! Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi yalnızca bir rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü! Durma, yürü! Yürü, kendi aslına kavuş. Kemalin dereceleri bunlardır. Geçici süs ve gösterişi terk edip, yürü ki Allah'a kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki, yokluk meydanında Allah'ın kudretini ve sırrını göresin.
Ey avare yolcu! Yürü, durma yürü. Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin tümü rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü, durma yürü. Yürü ki, Allah'a kavuşmanın ferahağında yüceliklere eresin. Yürü, kendi aslında hiçliği bul. Kemâle ermenin yolu budur. Yürü! Gösterişi ve tantanayı terk et ki (Allah'a) kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki hiçlikle (Allah'ın) tecellisini göresin.
Reklam
"Ey avare yolcu! Yürü; durma, yürü. Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu essiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi rüya ve hayalden ibarettir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü; durma, yürü. Yürü ki, Allah'a kavuşmanın gönüle ferahlık veren tazeliğinde yüceliklere eresin. Yürü; kendi aslına kavuş.
Yürü ey sâih-ı avâre yürü, durma yürü! Koymasın râh-ı visalden seni ezvâk-ı misal. Bu bedâyi, bu letâif, heme rü’ya ve hayâl . Yürü ey zâir-i biçare yürü, durma yürü! Yürü ki nüzhet-i vuslatta teâlî göresin. Yürü, aslında fena bul, budur etvâr-ı kemal. Yürü, alâyişi terk et içesin ke’s-i visal, Yürü ki, sâha-i hîç'te tecelli göresin. (Ey avâre yolcu! Yürü! Durma, yürü! Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi yalnızca bir rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü! Yürü, kendi aslına kavuş. Kemâlin dereceleri bunlardır. Geçici süs ve gösterişi terk edip yürü ki Allah'a kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki yokluk meydanında Allah'ın kudretini ve sırrını göresin.)
"Ey avare yolcu! Yürü; durma, yürü. Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi rüya ve hayalden ibarettir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü: durma, yürü. Yürü ki, Allah'a kavuşmanın gönüle ferahlık veren tazeliğinde yüceliklere eresin. Yürü: kendi aslına kavuş. Olgunluk dereceleri budur. Geçici süs ve gösterişleri terk edip yürü de Allah'a kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki, hiçlik meydanında Allah'ın kudret ve sırrını göresin."
Ey avare yolcu! Yürü! Durma, yürü! Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah'a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi yalnızca bir rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü! Durma, yürü! Yürü, kendi aslına kavuş. Kemalin dereceleri bunlardır. Geçici süs ve gösterişi terk edip, yürü ki Allah'a kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki, yokluk meydanında Allah'ın kudretini ve sırrını göresin.
Reklam
·
Puan vermedi
A'mak-ı Hayal
“Bu kitabı, hakikat aşkıyla yanan, akılla kavranamayacak konuları merak eden insanların zevkle okuyacağı kanaatindeyim.” Filibeli Ahmed Hilmi kitabını böyle takdim ediyor okurlarına. 1865 yılında Bulgaristan’ın Filibe şehrinde dünyaya gelen Filibeli Ahmet Hilmi (1865-1913), Galatasaray Lisesi’ni bitirmiş, Düyunu Umumiye’de memurluk yapmış, siyasi nedenlerle Beyrut, Mısır ve Libya’da kalmak zorunda kalmıştır. Çıkardığı gazeteler dönemin yöneticileri tarafından kapatılmıştır. Çeşitli gazetelerde yazılar yazan ve tasavvufla ilgilenen yazarın 40 kadar eseri vardır. Amak-ı Hayal, 23 “fantastik” hikâyeden oluşuyor. Ne var ki Ahmed Hilmi bey, tasavvufla tanıştıktan sonra kaleme aldığı bu hikâyeleri çok ciddiye alıyor ve şöyle diyor: “Okuyucularımıza sunduğumuz bu hikâyeler (bunların hikâye olup olmadığı iyi düşünülmelidir) eğer beğenilirse kendimizi bahtiyar sayacağız. Zira, bu kitaba rağbet edilmesi, insanların ciddi meselelerle ilgilendiğini göstermesi bakımından çok önemli.” Ahmed Hilmi Bey’in bütün bir kitapta vermeye çalıştığı ders şu metinde gizli: “Ey avare yolcu! Yürü! Durma, yürü! Bu geçici alemin zevkleri seni Allah’a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi yalnızca bir rüya ve hayaldir. Ey zavallı ziyaretçi!Yürü! Durma, yürü! Yürü, kendi aslına kavuş. Kemalin dereceleri bunlardır. Geçici süs ve gösterişi terk edip, yürü ki Allah’a kavuşma kadehinden içesin. Yürü ki, yokluk meydanında Allah’ın kudretini ve sırrını göresin.” (alıntı)
Amak-ı Hayal
Amak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Kum Saati Yayınları · 016,6bin okunma
Yürü ey sayih-i âvâre yürü, durma yürü Koyması rah-1 visâlden seni ezvâk-1 misal Bu bedâyi bu letâif heme ru'yâ vi hayâl Yürü ey zâir-i bîçâre, yürü, durma yürü Yürü ki nüzhet-i vuslatta teâlî göresin Yürü aslında fenâ bul, budur etvâr-ı kemâl Yürü âlâyişi terk et içesin ke's-i visâl Yürü ki sâha-yı hiçîde tecelli göresin ( Ey seyahat eden avare! Yürü, durma, yürü Bu âlemin zevkleri seni vuslat yolundan alıkoymasın Bu güzellikler, bu latiflikler, hepsi bir rüya ile hayal Yürü zavallı ziyaretçi! Yürü, durma, yürü Yürü ki vuslatın nezihliğinde yüceliş göresin Yürü, aslında yokluğu bul. Olgunluk tavırları budur Yürü, gösterişi terk et; vuslat kadehinden iç Yürü ki hiçlik alanında tecelliyi göresin.)
Sayfa 17 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.