Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
312 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Honore De Balzac eserde bizlere 19. yüzyılın Paris'ini anlatmakta.Paris insanının hırsları,zaafları,gösteriş merakı yansıtılmakta başlıca. Romanın ana karakterleri Goriot Baba ve ailesinin binbir zorlukla,okutmak için Paris'e gönderdiği hukuk öğrencisi Rastignac.Karakterleri ortak paydada buluşturan nokta ise aynı pansiyonda kalmaları. Rastignac
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Olimpia Yayınları · 201814,7bin okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
Yeteri kadar panik ve korku, insanlığın ve ahlakın sonunu getirir.
Bana kalırsa insanoğlu, içinde bulunduğumuz simülasyonda sağlıklı beş duyu organıyla bile çirkin ve aşağılık bir halde yaşıyor. Bir de üstüne en güvendiğiniz görme yetinizi kaybettiğinizi düşünün. Hem sadece siz de değil tüm insanlar kaybediyor. İşte bu durumda, zaten yeterince çirkin ve zavallı olan insan daha da çaresiz, garip bir zavallılık içinde boğuşuyor... İsterseniz ruhu görmezden gelip gözlerle duygular arasında doğrudan bir ilişki olup olmadığını ya da insandaki sorumluluk duygusunun normal bir görme yetisine sahip olma sonucu ortaya çıkıp çıkmadığını tartışabiliriz... Ama hoşlansak da hoşlanmasak da, yaratılıştan bu yana gelmiş olan insan doğasının temel ihtiyaçları bizi acımasızca sıkıştırmaya başladığında ve çektiğimiz sıkıntı bedenimizin kaldıramayacağı boyuta ulaştığında içimizdeki hayvan kendini tüm varlığıyla ortaya koyar. Bu romanda da gösterilmiş olan budur. Korkmadan ve kaçmadan esas gerçekleri konuşabilmek ve çok huzurlu romantizmi bir kenara bırakıp arada sırada zavallılığımızdan da konuşabilmek gerek...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,4bin okunma
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Öldükten Sonra Da Yaşamak İstiyorum…
Arka Ev’de yaşam… Yahudi olan Otto Frank, 1934 yılında eşi Edith, kızları Margot ve Anne ile birlikte yaşadıkları Almanya’da, nazi zulmünden kaçarak Hollanda’ya sığınır. Ne yazık ki ailenin Hollanda’daki mutluluğu kısa sürer. Naziler 1940 da Hollanda’yı işgal edince, ailenin kabusu başlar. Aile tam 25 ay boyunca, yakalanıp toplama kamplarına
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Epsilon Yayınevi · 20197,6bin okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Dostoyevski denince herkesin aklına ilk olarak "Suç ve Ceza", "Karamazov Kardeşler", "Ecinniler" gibi şaheserlerin geldiği, hikayelerin onların yanında sönük kaldığı bir gerçektir. Ama kısa öykülerinde bile insanı bu kadar etkilemek ne kadar zor bir yazar için. Yıllardır bu kadar çok okunması ve sevilmesi nedendir
Öyküler
ÖykülerFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 20091,030 okunma
Kanaat, "bir lokma bir hırka", "bir dilim ekmek, bir yudum su" dininde; zillet , dilencilik, zavallılık ve ahlak felsefesi olmuştur! Yaşamı yemek odası, yatak odası ve ihtiyaç odası arasında gidip gelmekten ibaret olan insanların dünya görüşü oldu kanaat... Kanaat ve sabrın böylesini biz köpeklerde de gördük.
Ah hocam! yıllar geçti düşman hiç değişmedi! hep aynı zavallılık!..
Gümüş Motor Fabrikası kurulurken ülkede önemli hadiseler yaşandı. Fabrikanın kurulmaya başlamasının ardından, iki büyük devalüasyon oldu. 2 lira 80 kuruş olan 1 ABD doları, 9 lira 20 kuruşa yükseldi.
Reklam
Zavallılık
Bu dünyada pek çok insan başkalarının sefaletinden beslenir.
Sayfa 152 - SUKitabı okudu
Ne zavallılık!
Yeryüzündeki aşk olasılığı ve süreci de karıncaların karşılaşmaları ve yaklaşık 10 saniye birbirlerine dokunmaları oranında.
Sayfa 115 - Telos Yayıncılık, 1.Basım 1993Kitabı okudu
Başımın çaresi ancak zavallılık kapısına başvurmaktır.
"Bu ne zavallılık,"diyor,"birbirinden farkı olmayan iki parti...Ha? Değil mi? Yok değilse söyle, ölmeden şu sandalyeye bir de ben oturayım partisi."
Sayfa 161
Reklam
Günümüzün çakma herküllerine...
Kendilerini savunamayacak durumdaki kimselere karşı baskı kurmaya kalkışmaksa, bayağı bir mizacın, bozuk bir ahlak ve karakterin ürünüdür. Zavallılık ve zillettir.
“Geleceği öğrenmenin hiçbir faydası yok. Hiçbir faydası olmayan bir şey için ıstırap çekmekse tam bir zavallılık.“
Görüş ve düşüncelerine hayran olan batı toplumuna karşı mistik bir danscı gibi takdim edilen Mevlanaya reva görülen bu zavallılık daha başka nedir sanki.
Önüne gelene cömert davranmak da bir çeşit zavallılık bence.
Ağlamak, terlemek, hapşırmak ve/ya gülmek gibi dış etkilere karşı bedenin verdiği bir tepkidir yalnızca. Öbürleri gibi, ağlamak da oluşan koşulların yarattığı yeni duruma uyum sağlamaya, bedeni fiziksel ve duygusal olarak rahatlatmaya yarar. Terlemeyi, hapşırmayı, hatta horlamayı ve gülmeyi olumsuzlamayan normal insan kültürleri, ağlamayı bir zayıflık ve zavallılık, ağlamaya direnmeyi güçlülük olarak görmüşlerdir. Ve normal erkekler, zayıf ve zavallı yanlarını göstermekten çok korkarlar. Halbuki normal erkeklerin hep güçlü görünmek zorunluluğu gibi çok zayıf bir yanları vardır ve normal kadınlar için de erkeğin normali makbuldür.
Sayfa 175
1.149 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.