Zehra

Zehra
@zdilmec
80 syf.
3/10 puan verdi
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer
6.9/10 · 13,2bin okunma
Reklam
Mantığı ve ölçüsü olmayan şeyi mantıkla yönetemezsin.
“Cielos,luego tu me quieres? Perdiera cien mil victorias, Volvierame…” “Tanrım,demek beni seviyorsun? Binlerce zaferi feda ederim bunun için. Döneceğim…”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevilen kişinin, onun amaçları açısından değerinin ne olduğunu bir bakışta anlayabilecek olan sadece türün ruhudur. Ayrıca büyük tutkular genellikle ilk görüşte hasıl olur.
Aslında aşk, eşi benzeri olmayan bir yanılsamadır. Öyle ki kendisini diğer kadınlardan daha fazla tatmin edecek bir kadını elde etmek için erkeğe, hayatta sahip olduğu her şeyi feda ettirir.
Reklam
Gerçekten tutkulu bir duygunun oluşması için gereken şey belki de en iyi kimyasal bir metaforlar açıklanabilir: Asit ile alkalinin nötr tuza dönüşmesi gibi iki insanın da birbirini nötrleştirmesi gerekmektedir
Evlilik zihinsel eğlence için değil, yeniden nesillerin doğması için bir araçtır. Bu durumda, akılların değil, kalplerin birleşmesidir.
Nitekim aşk, gelecek nesillerin şekillenmesinde belirleyici olmaktan aşağı kalmaz. Biz ayrıldıktan sonra sahneye çıkış yapacak olan oyuncuların varlığı ve niteliği,işte bu türdeki anlamsız aşk maceralarıyla belirlenmektedir.
Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak… Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek… Nihayet bütün bunları sisli bir havadaki ağaçlar gibi belli belirsiz karışık bir şekilde hissetmek… Bu, uzun zaman dayanılır şeylerden değildi
Bastığı yerin ayaklarının altında sıkı durduğunu hissedememek , hemen yola çıkılacakmış kadar eğreti bir hayat yaşamak ne azaplı şeydi…
Reklam
Kendinize alınıp satılmaz bir armağan verin, gidin bir sabah çayırların türküsünü dinleyin. Tarla kuşlarının şakımasını bilmezseniz, aşkınızı hangi kanatlı sözlerle gökyüzüne yazabilirsiniz?
Ne tuhaf, insanın en büyük hazinesi, ona en büyük acıyı çektiren yüreğiydi ve gökyüzünü içine alacak kadar genişti. İnsan bunu ne geç öğreniyordu.
Oturduğumuz masaya birdenbire serçeler doldu. Ihlamur ağaçlarında bir rüzgar, bir rüzgar… Kaşlarının biri bulutlarda, biri toprakta çiçekleniyordu. Elini tuttum, Konya ovasında ekinlerin düğünü vardı. Ey acıdan damıtılmış yaşama sevinci, sen ne güzel , ne büyük, ne değerlisin…
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.