Sana Bir Öykü Anlatacağım, dedi Zedka
Çok güçlü bir büyücü, bütün bir ülkeyi yok etmek ister, o ülke halkından herkesin su çektiği bir kuyuya sihirli bir madde atar. Kuyunun suyunu kim içerse delirecektir. Ertesi sabah, herkes kuyudan su çekip içer, hepsi de delirir. Yalnızca kraliyet ailesi, kendilerine ait özel bir kuyudan su çektiklerinden, sihirbaz da o kuyuyu zehirlemeyi beceremediğiden, delirmezler. Tabii kral çok kaygılanır, halkının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için bir dizi emir verir. Ancak polisler ve müfettişler de halkın içtiği sudan içmiş olduklarından, kralın emirlerini saçma bulur, uygulamazlar. Ülkede yaşayanlar kralın emirlerini duyduklarında onun çıldırdığına inanırlar, hep birlikte şatosunun önünde toplanıp tacını ve tahtını bırakması için gösteriler yaparlar. Umutsuzluk içinde kral tahtından inmeye hazırlanırken kraliçe ona engel olarak der ki: ‘Gel, biz de o kuyunun suyundan içelim, o zaman biz de onlar gibi oluruz.’ Ve öyle yaparlar: kral ile kraliçe de cinnet suyunu içip ânında saçma sapan konuşmaya başlarlar. Bu durumda halk taşkınlığından dolayı pişman olur; öyle ya madem kral bu kadar bilgece konuşuyor, onu alaşağı etmenin bir anlamı yoktur. Ülkede barış ve huzur yeniden hüküm sürer, bu halk komşularından epeyce farklı bir hayat tarzı benimsemiştir, ama kral ölümüne dek ülkesini yönetebilmiştir.“
Sayfa 48 - Can YayınlarıKitabı okuyor
·
Puan vermedi
Yaşamaya devam
Kitabımızın baş karakteri Veronica. Yan karakterlerle hikaye oldukça akıcı bir hal alıyor Dr İgor, Zedka ,Eduard,Mari ve niceleri. Ölmeyi beceremeyen bir kızın hikayesi bu. Dışardan bakıldığında mükemmel bir hayatı var gibi görünen ama kendi içinde intihara sürüklenen bir hayat. Fakat aldığı ilaçlardan sonra kalbine ağır bir darbe yiyen Veronica gittiği akıl hastanesindeki doktor sayesinde acılaşma tedavisi görerek yaşama tekrar tutunuyor. Burada etkilendiğim yer hayattan zevk almaya başlayıp pişman olmak üzere olan, kendisine bile itiraf edemeyen kızımızın hastaneden kaçtıktan sonra tam da ölümü beklerken ölmemesi tekrar yaşama umutla bakması. Etkilendiğim bir sürü cümle vardı bazılarını yazmak istiyorum: Yaşadığı her yeni günü bir mucize olarak görecekti kiz,ki kırılgan yaşamlarımızın her anında başımıza gelebilecek beklenmedik olayları düşünecek olursak,her yeni gün bir mucizedir. Yapacağım çok şey var hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar, sonra hayatın yaşanmaya değmeyeceğine inanmaya başlayınca da unuttuğum. Biraz da karakterlerden bahsedelim 1 Eduard her gün piyano dinlemek isteyen bir diplomat oğlu hikayesine en üzüldüğüm kişi. Cennet görüntüleri deyip bırakacağım. 2 Mari panik bozukluklu bir hasta sonunda taburcu olup hayallerinin peşinden gidiyor. 3 Zedka depresyon hastası bir kadın hikayesi mutlu bitiyor. Bizim başrolümüzün hikayesini tamamlamak da siz okuyuculara kalıyor
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can · 200078,6bin okunma
Reklam
Zedka bir an ona her şeyi anlatabileceğini düşündü, ama sonra vazgeçti; insanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılan şeylerden bir şey anlamazlar, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.
Israrla "deli olmak ne demek?"diye sordu veronika. -"kendi dünyasında yaşayan herkes delidir.. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar. Yani başkalarından farklı olanlar"dedi zedka. (Bu cevap karşısında irkildim, kitabı bıraktım, bir müddet düşündüm ve kendi kendime ozaman bende mi deliyim dedim çünkü bende kendi dünyamda yaşıyorum..)
İncir Kuşları kitabından sonra...
Üç yıl sonra, Yugoslavya'nın Hırvatistan ile olan savaşı bu kez Bosna’ya sıçradı. Sırpların yaptığı katliamlarla ilgili haberler dünyaya yayılmaya başladı. Zedka, birkaç delinin aşırı davranışları yüzünden bütün bir ulusun suçlanmasının haksızlık olduğunu düşünüyordu.
Zedka bir an ona her şeyi anlatabileceğini düşündü, ama sonra vazgeçti; insanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.
Reklam
700 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.