512 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İspanyol yazar Javier Marias’ın başyapıtı kabul edilen roman toplam 7 bölüm ve 3 ciltten oluşan yaklaşık 1100 sayfalık modern bir başyapıt. Ayrıca kitabın yazı puntosunun olağandan küçük olduğunu da belirtmem gerek. Kitap genel olarak, karısı ayrılmak istediği için Madrid’ten Londra’ya gelen J. Deza’nın gizli faaliyetler yürüten bir gruba katılması ile başlıyor. Oldukça durağan bir anlatımı var, bir konunun görüşülmesi için yüz yüz elli sayfalık bir anlatıma şahit olabiliyorsunuz. Bazı konular kitap boyunca sürekli tekrarlanıyor. Örneğin zor temizlenen bir kan damlası veya kaçmış bir çorap üzerine ne kadar şey yazılabileceğine şaşırabilirsiniz. Özellikle uzun, karmaşık, parantezlerle ara verilmiş, bazen cümlenin arasına uzun anıların sıkıştırıldığı bir anlatımı var kitabın. Bazen sorulan bir soruya iki sayfa sonra cevap verildiği oluyor. Bu nedenle dikkat gerektiren bir okuma süreci istiyor kitap. Bununla birlikte dilin oldukça etkili kullanıldığı, olağan olaylardan şaşırtıcı tespitlerin çıkarıldığı, okuyucuyu sürekli düşünmeye iten, zor ama tatmin edici bir roman olduğunu söyleyebilirim.
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, VedaJavier Marias · Metis Yayınları · 2012114 okunma
- " (…) Başkasını derinlemesine inceleyip deşifre etmekte en yetenekli ve en tecrübeli olanlarımız bile, kendimize baktığımızda körleşiyoruz, aptallaşıyoruz. Yeterli mesafeden bakmadığımız için herhâlde, bir de görüldüğümüzü bilmeden, kendimizi gözlemleme imkânsızlığı yüzünden. Kendi seyircimiz olduğumuz durumlar en çok rol yaptığımız, gerçeği çarpıttığımız, kendimize çekidüzen verdiğimiz zamanlardır..."
Metis yayınları
Reklam
512 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
Bir serinin sonu ama aynı zamanda da bir başlangıç kitabı. İnsanın kendini sorgulamasına dair, insanın insanı sorgulamasına ve anlamasına, anlamaya ve de anlamlandırmaya çalışmasına dair bir anlatı. Kişinin hayatı boyunca yadsıdığı, yadırgadığı veya nasıl diyim doğru bulmadığı şeyleri yapmasına, bizzat yaşaması ve de yaşatmasına dair. Sahi insan ne başına gelirse bunları yapabilir? Hiç dönüp düşündünüz mü? "Bu ne?! Bunu asla yapmam! Yok yok, daha neler! Bu kadarı da çok fazla ama!" dediğiniz bir şeyi hangi sınıra gelirseniz yaparsınız? Neyin, kimin uğruna? Çünkü bu çok ince bir sınır. O sınırı geçivermek bazen bir an meselesidir sadece. Ufacık bir an. Deza da bunu sorguluyor, sorgulamak ile de kalmıyor bizzat deneyimliyor. Genel olarak seriye bakacak olursak, her bir kitabın arka planındaki olaylar da oldukça çarpıcı idi. Gerçek yani yaşanmış olayların kurguya yedirilme tarzı, kurgunun bir parçası haline gelmesi, anlatının desteklenmesine ve de zenginleşmesine imkan sunuyor. Aynı zamanda da, hikayenin kurgusu içerisindeki bellek izlekleri ve sorgulamaları ile serinin akıcılığı ve bütünlüğü kurulmuş oluyor. Buna rağmen, benim için Marias denince aklıma ilk gelen hala anlambilim ve dilbilim. Serinin o ilk kitabındaki kelimeler ile dans etmesi, kelimelerin anlamları ve de yan anlamları üzerinden kayıp gidercesine oluşturduğu kaydıraklar bir oyun aleminin çarkları adeta. Bu nedenle, serinin ilk kitabının yeri bende her zaman ayrı olacak.
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, VedaJavier Marias · Metis Yayınları · 2012114 okunma
Sanki ölüm adaletten anlarmış ya da adalet dağıtmayı görev bilirmiş ya da anlamaya çalışırmış gibi, saçma bir düşünce. Ölüm olsa olsa keyfi ve kaprislidir, yani bir sıra oluşturur ama bu sırayı her zaman gözetmez, seçer, ayıklar.
Sen çağının adamısın, çağına fazlasıyla aitsin, bu da insanın olabileceği en kötü şeydir, çünkü herkesin ıstırabı senin için de ıstırapsa işin zordur; herkes hemfikirse, aynı bakış açısını paylaşıyorsa, aynı şeyleri önemsiyorsa, sen herkesin vahim bulduğunu vahim buluyor, önemsiz bulduğunu önemsiz buluyorsan hareket alanın olmaz. Fikir birliğinde açıklık yoktur, nefes alınamaz, havasızdır, en çok paylaşılan ortak alanda bile.
Gölge çizgi denilen sınırı aşmıştır ya da aşmak üzeredir mutlaka. Biliyorsundur, hayatın insanı üstlendiği yaş; daha önce kendisi hayatı üstlenmemişse tabii. Kapalı olanı açık olandan, dolu sayfayı boş sayfadan ayıran çizgi; kenara itilen imkanlar tekrar elde edilemediği ve yaşanan her günle birlikte biraz daha kaybedildiği için imkanların tükenmeye başladığı nokta.
Reklam
542 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.