Harabe bir ev. Çatlak duvarlarından içeri açgözlü eğrelti otları ve sürü sürü yosunlar yayılıyor. Yerde hezaren çiçekleri filizlenmiş, bir ısırganotu ormanı. Zehirli kuyu sıçanlar için bir su oluğu. Yıldırımla ikiye bölünmüş narin elma ağacı bir zamanlar çiçek açtığını unutuyor. Açık havalarda, şakıyan sakakuşları harabeye konarlar. Güneşin ışıldadığı günlerde bir saatin çizdiği yay ön cephede can bulur, hercai ve şen şakraktır zamanın gölgesinde dans eder ve göğe vakarla şöyle der :
Güneş olmadan ben bir hiçim.
-Karel Toman ,"Güneş Saati"