ZEHRAM
Bulutlar silüetini resmediyor Güneş yanaklarına tebessüm kondururyor Kaşların en nadir kuşların kanatlarında Saçının her bir teli rüzgarın kollarında Koşuyor gecenin en parlak yıldızlarına Bana gel Zehram en güzel tokalar dudaklarımın arasında Endişe etmesin o minik kalbin Ana şefkatiyle sana ninniler söylerim Zehram aş tepeleri var haneme Var sevdiğinin kalbine Savur efsunkar bakışlarını evimin her köşesine Nakışını işle kalbime Donat sofralarımı tebessümünle Bir avuç aşk ikram et bu gönül dilencisine Pamuktan yumuşak elini bas yaralarımın üstüne Güzelleşsin kabuk tutan acılarım Aydınlığa kavuşsun en karanlık yanım Yahut bırak beni karanlıklarda boğulayım Zehram boğulayım.
Sayfa 9 - Tilki Kitap
ZEHRAM
... Bir avuç aşk ikram et bu gönül dilencisine Pamuktan yumuşak elini bas yaralarımın üstüne Güzelleşsin kabuk tutan acılarım Aydınlığa kavuşsun en karanlık yanım ...
Sayfa 9
Reklam
768 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Zehra ölürse mezarıma anam gelmesin... Zehra, çok güzel bir isim. İlerde kızım olursa adını Zehra koymak en büyük hayalim... 80'li yıllar, aynı dünya aynı yaşam, bir de Zehra var. Kara gözlü kara kaşlı. Nerden bilebilirdi ki küçük yaşta, kanunların ve yaşamın 'çocuk' olarak nitelendirdiği bir beden en büyük acıyı yaşayacağını? Cahillik ne büyük canavar ki girdiği yeri, mekanı en büyük kederlere sürüklüyor. Düşünceleri en umulmaz uçurumlara, geri dönüşü olmayan yanlışlara sevkediyor. Ensest ilişki şüphesiz insanlık tarihinin en karanlık tablolarından bir tanesidir. Dram, acı, hüzün hepsi birleşmiş, yaraladığı insanı ömür boyu, bedenen, en çok da ruhen harap ediyor. Kadınlar... Taciz, tecavüz, dayak, cinayet... Bütün kötülükler en çok onları yakalıyor, en çok onları yargılıyor adeta, bitiriyor bedenleri. Küsmüş Zehram, Dünya'ya, hayata, çiçeklere, bizlere... Genç yaşta omzuna binen yükler soldurmuş gülen yüzünü, ipek saçları taranmaz olmuş. Erkekler... Güçlü, paralı, heaytt diyen biz erkekler... Bırakın şu kadınları, dokunmayın onlara, düşün yakalarından!... Ne diyebilirim ki başka? Tecavüze uğramış bir kadına neyi anlatabilirim? Erimiş kalbini nasıl hayata döndürebilirim? Elimi uzatsam ona, tutar mı sanıyorsunuz? En güzel, en güçlü sözleri, şiirleri söylesem, duyar mı sanıyorsunuz? Pahalı elbiseler, orkideler, ayakkabılar güldürebilir mi O'nu? O ve bütün kadınlar bir şey ister sadece: Sevgi... Dürüst olalım yeter... ............Zehra ve bütün acı çekmiş kadınlara gelsin.........
Kader
KaderCandan Özer · Panama Yayıncılık · 2018336 okunma
Hakkımı Helal Etmiyorum
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca,
672 syf.
·
Not rated
Modern zamanın köleleri
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Our writer Ömer L.Bakan, who is also an artist, is a very good impressionist... He attaches importance to thinking differently and likes to interpret events from different windows. In this respect, he is a good observer. He wrote down the views he had accumulated since his childhood. He loves reading and researching. You will understand when you read this novel. Of course, the fact that he is a painter and photographer also has an effect... He has the ability to take photographs with his mind even when he does not have a camera... He also has recycling projects and is a productive person. The work you have in hand is voluminous, but do not let this scare you, the reader. It is a fluent and gripping novel of ideas... In this work, he fearlessly wrote about the periods of time that left their mark on people. The times of martial law were mentioned. Human behaviors are transferred to the pages in a masterful language. Detailed information about some places and their dates is presented to the readers. Which Zehra's shoes will you put yourself in when you finish this novel? A novel that makes you question your horizons and think about some subjects. I wish you success. N.A.K.
Zehram
ZehramÖmer L. Bakan · Ateş Yayınları · 20211 okunma
Ciğer Söken Mektup
10 Kasım 1912 Benim Zehram, sana yazdığım son mektubu Çatalca cümleleriyle bitirmiştim. Çatalca varsa İstanbul vardı ve İstanbul varsa Osmanlı vardı. Neye baksak İstanbul'u koruyorduk aslında çünkü hangi yola girsek sonu İstanbul'a çıkıyordu. Biz de emaneti korumaya gelmiş, kıyamete gözümüz kapalı girmiştik. Fakat anladım ki benim kıyamet sandığım yalnızca bir kamet, bir küçük kıyametmiş. Asıl mahşer arkada kaynıyormuş. Bunu anlamam için iki gün yetti. Şimdi soğuk bir çadırda, Gülcemal'e binerken elime tutuşturduğun bu deftere başlıyorum. Çünkü yaşadıklarımı mektup kâğıtlarına aktarıp da sana, size yollayamam artık. Bir vadi ağzında ciğerlerimi sökerek haykırdığımda hissettiğim ne ise onu ancak bu deftere yazabilirim."
Sayfa 320
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.