Zekâ makineleri oluşturduğunda ,
onları zihin - madde , bilinçlilik ,
özgür irade ve benzeri konularda insan
kadar şaşkın ve inatçı gördüğümüzde
şaşırmamalıyız.
1932 yılında yazılan bir kitap ama okuyunca diyorsun ki adam kaç sene önce bunları düşüne bilmiş .
Ya adam Yapay Zeka dan bahsediyor ,şarkı yazan makinalardan, antidepresanlardan ,kuluçka makinalarından (insanları üreten kuluçka makinalarından). Zekasına saygı duyuyorsun adam bunları kaç sene önce düşünmüş vay be ..
Gerçekte cinsellik kalmamış, gerçek doğumda yok ;kuluçka makinaları var insanlar orada yetişiyor ve hayata dahil oluyorlar.
Ve enteresan bir şekilde şöyle bir sistem var; Sen temizlikçi olarak mı çalışacaksın zekan neyi gerektiriyorsa özellikle belirli kimyasallar atarak insanlar sadece o Aykü de yetiştiriliyor. "Daha ötesi yok çünkü sorgulama istenmiyor. Dünyayı, sistemi sorgulamasınlar isteniyor." Yapay Zeka makineleri şarkı yazıyorlar hep aynı şeyi döndürüyor lar( Bugünkü malum diziler senaryo hep aynı şeyi döndürüyor ya:)
Sonrasında her aşamayı göre belirli zeka seviyeleri var. Orada 'O dünyayı' anlamak,
'O dünyanın' sıkıntılarını ..Aşkın, sevginin yok oluşunu anlatan efsanevi bir yapıt .
(Çok saygı duyduğum ve bi yazar, piskolag
Beyhan Budak hocamızın kitap yorumu)
Gerçekten de çok farklı hissetdir di ,efsanevi bi yapıt .
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,9bin okunma
Benim Gibi Makineler,kurgusunu en çok sevdiğim Ian McEwan kitabı oldu.
Bu kez 1980’li yılların İngiltere’sine götürüyor bizi yazar.Alternatif bir tarihi kurgu yaratmış Ian McEwan.Kitapta, arka planda, Falkland Savaşı’nda yenilmiş bir İngiltere, seçimleri kaybetmiş bir Margaret Thatcher, çökmüş bir ekonomi, artan işsizlik, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma süreci yer alırken, 1954’te intihar ederek yaşamına son veren yapay zekâ çalışmalarının öncüsü kabul edilen, Alan Turing ise hâlen hayatta.
Roman kahramanlarından biri olarak da karşımıza çıkıyor ayrıca.
Yapay zekâ üzerine yaşanılan gelişmeler oldukça ileri düzeyde.
Roman ana karakterimiz, kendisine kalan yüklü bir miras sonucu, kısıtlı sayıda üretilen Âdemlerden birine ( 12 tane Âdem, 13 tane Havva üretilmiştir) sahip olur.Karakter özelliklerini sevgilisi ile belirleyen kahramanımız, gelişen olaylarla birlikte kendisini tam bir kaosun ortasında bulurken, okuyucu da yapay zekâ üzerine derin derin düşüncelere dalıyor.
Çok çok severek okudum Benim Gibi Makineleri.
Teknik Algı: Derin Öğrenme
༄ ༄ ༄
Algılama, tanımlama, kodlama ve depolama süreçlerin endüstrinin, ekonominin, toplumun, kültürün her veçhesinde teknik inovasyonun sıçramalarına bazen fark ederek bazen de fark etmeyerek, bir parçası olmuş durumdayız. Yükselen donanım ve yazılımlarla yapay sinir ağları ve derin öğrenme
Bizim işimiz sizin yalnız zekâlarınızı işlemekten ibaret değildir. Aynı zamanda kalplerinizi yoğurmaktır. Biz sizin bir takım dersleri öğrenen zekâ makineleri olduğunuzu hiç düşünmedik. Şahsiyet ve hâlleriniz bizim hünerimizin gerçek eseridir... Bize, "siz ne iş yapar ne vazife görürsünüz" diye soranlar olursa onlara sonsuz sevinçle içimiz taşarak, "Bizim vazifemiz karakter yapmaktır, şahsiyet yaratmaktır, diye cevap vermekle saadet buluruz."
Geldik son kitabımıza... Nereden başlasam, nereyi taşlasam? Öncelikle SPOİLER uyarımı vereyim, malum bu üçüncü kitap. Bu biraz son kitap için biraz serinin geneli için kapsamlı bir yorum olacak, bilginize efenim.
Bu konuda his olarak çok iddialıyım. Elbette asla bilemem ama inancım şu yönde: İlk kitabı yazarken yazarın kafasındaki kurgu bu
Merhaba, bugün çok ilginç bir kitap hakkında inceleme yazacağım. Kitabı birkaç gün içinde okudum ve hiç sıkılmadım. Yazarların çok fazla araştırma yaptığını, pek çok pencereden olaya yaklaştığını rahatlıkla söyleyebilirim. Kaynakça için tekrar baktığımda 16 sayfayı bunlara ayırdığını gördüm. Gerçekten muazzam.
Kitabımızın ismi “Makineler her
“Kusura bakmayın ama ben imparator olmak istemiyorum. Bu benim işim değil. Kimseye hükmetmek, veya kimseyi yenmek istemiyorum. Elimden gelse, herkese yardım etmek isterim: Yahudi, dinsiz, kara tenli, beyaz tenli... Hepimiz birbirimize yardım etmek isteriz. İnsanlar böyledir…
Birbirimizin sefaletinin değil, mutluluğunun gölgesinde yaşamak
Film izler gibi bir üçleme Lilith’in Dölü. Türler arası döllenme, sürdürülebilirlik, cinsiyet rolleri, ırkçılık, tahakküm, evrim ve insanın doğasına dair bir kurgu. İnsanın doğasını Butler zeka ve hiyerarşiye bağlamış. Zeki canlılarız ama hiyerarşik özelliklerimiz kendi kendimizi ve evreni yok etmemize neden oluyor. Zekamız da buna hizmet ediyor.
Bir savaşla dünyanın sonu geliyor ve Oankali denen bir tür hayatta kalan son insanları kurtarıyor. Bu tür için yaşam değerli. Et tüketmiyorlar, ağır makineleri yok, yaşam için doğayla uyumlanıyorlar. Gen takası yaparak canlılarla birlikte yaşıyorlar. Türleri evrimleşerek ilerliyor ve kendi türlerini daha iyi devam ettirebilmek için insanlarla bir takas başlatıyorlar. İnsanların dünyada yaşamlarının daha uzun daha sağlıklı bir şekilde devamı için birliktelik, melez türler.
Dili akıcı, kurgu ilgi çekici ve sürükleyici. Yarattığı evren karmaşık değil, kolay adapte olunuyor. Üçlemeyi @ithakiyayinlari tek kitap olarak yayınlamış, sayfa sayısına rağmen çabuk okunuyor. Sadece düşünce olarak yazar ilk kitabın üzerine pek bir şey eklememiş. Kurgu ağırlıklı ilerliyor ve ilk kitaptaki düşünceler devam ediyor. Genç okurların da severek okuyacağını düşünüyorum.
Octavia E. Butler ilk Siyah kadın bilimkurgu yazarlarındanmış. Ayrıca kitaba adını veren karakteri de bir Siyah. Çevirmeni #pırıltıonukar ‘ın bilgilendirici bir önsözü var, çevirisi de çok özenli. Bazı kelimeleri neden seçtiğini açıklamış.
Lilith’in DölüOctavia E. Butler · İthaki Yayınları · 2022140 okunma
Bizim işimiz, sizin yalnız zekâlarınızı işlemekten ibaret değildir. Aynı zamanda kalplerinizi yoğurmaktır. Biz,sizin birtakım dersleri öğrenen zeka makineleri olduğunuzu hiç düşünmedik.
Bizim işimiz, sizin yalnız zekâlarınızı işlemekten ibaret değildir. Aynı zamanda kalplerinizi yoğurmaktır. Biz, sizin birtakım dersleri öğrenen zekâ makineleri olduğunuzu hiç düşünmedik.
Emotion Al (duygusal yapay zekâ), en derin duygularımıza göz atmayı hedefliyor, bunu yapacak
teknoloji de halihazırda mevcut ve genellikle pazarlama firmaları tarafından iş adayları hakkında daha fazla içgörü elde etmek için kullanılıyor. Bilgisayarlar yüz ifadelerini tanımlıyor ve makine öğrenimi ile ilgili kişinin bilinçaltında yatan duyguları tahmin ediliyor.