Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Milattan sonra Hun (Kun) devletinin ağırlık merkezi batıya Doğu Avrupa'ya doğru kaydı. Kunların esas kuvvetlerini Oğuz, Ogur, Kemak (Kıpçak), Kanglı zümreleri teşkil etmişti ve bunlar batıya kaydıktan sonra bunların Moğolistan taraflarında kalanları Tokuzoğuz, Onogur (On Uygur), Kay, Kun gibi isimleri taşımakta devam ettiler.
Reklam
07 Mayıs'ta Atsız'ın Maltepe'deki evi İstanbul emniyet mensupları tarafından aranmış; 14 resim, 108 mektup, 14 evrak ve 7 deftere el konulmuştur. 09 Mayıs'ta da Nejdet Sançar'ın Balıkesir'deki evi aranmış ve birçok evrakına el konulmuştur ("1944-1945 Irkçılık Turancılık Davası”, Orkun 33, 18 Mayıs 1951: 14; sayı 39, 29 Haziran 1951: 12-13). Aynı şekilde Reha Oğuz, Zeki Velidî (12 Mayıs), Hasan Ferit Cansever ile onlara yakın kimselerin evlerinde de aramalar yapılır. Onlarla yakınlığı olanlar, Türkçülük ülküsü için birlikte çalışanlar birer birer tutuklanır. 11 Mayıs'ta Devlet Konservatuarı Müdürü Orhan Şaik ve Balıkesir Lisesi edebiyat öğretmeni Nejdet Sançar, 13 Mayıs'ta Erenköy Kız Lisesi tarih öğretmeni Bedriye Atsız bakanlık emrine alınır. 13 Mayıs'ta Prof. Dr. Zeki Velidî Togan İstanbul emniyetinde sorguya çekilir ("19441945 Irkçılık Turancılık Davası", Orkun 43, 27 Temmuz 1951: 12-14; sayı: 44, 03 Ağustos 1951: 13-14).
1943 yılında Atsız yeniden dergi çıkarmaya teşebbüs eder. Atsız Mecmua'nın devamı olacak olan dergi Türk Sazı adını taşıyacaktır. İmtiyaz, Nejdet Sançar'ın eşi Reşide Sançar adına alınmıştır. Bayilerle anlaşmaları yapılan, Tasvir ve Cumhuriyet gazetelerinde ilanları çıkan dergi 15 Mayıs'ta dağıtıma verilmek üzere 14 Mayıs'ta
Tarih bize kağanlı Türklerle, yabgulu Hun ve Oğuzların iktidar münavebesini gösteriyorsa, destanlarımızda da bu husus yedetaşı hâkimiyet tılsımı yüzünden "Türk" ile "Oğuz" arasında cereyan eden sürekli mücadeleler şeklinde anlatılmıştır.
Bir Selçuklu Destanı: Nizamiye Medreseleri
Nizamiye Medreseleri başta Horasan ve Maveraünnehir olmak üzere Irak, Suriye ve Anadolu topraklarında açılmıştır. Şiilik ile mücadele dışında, devlet kurumu için insan yetiştirme, İslamiyet ile yeni tanışmış Oğuz boylarını irşad etme, yeni alınan yerlerdeki halkların aydınlatılması ve toplumun her tabakasından zeki kabiliyetli gençleri kazanma gibi kaygılar da gütmüşlerdir.
Reklam
205 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.