Büyük Bulgaristan Türkleri hakkında X. yüzyıldan itibaren malumat vermeye başlayan Doğu kaynaklarıyla Rus vakanüvislerine bakılırsa, oldukça zeki, ticarete, ziraata ve sanata hevesli, savaştan çekinen, yağmacılıktan uzak, savaşmayı sırf ticaret menfaatlerine uygun bir yolla idare eden bir millet olmuşlardır. Bu suretle başta İbn Fadlan olmak üzere, Arap tarihçi ve coğrafyacıları Volga Bulgarlarını kuvvetli, oturak, tüccar ve medeniyeti yüksek bir millet olarak tavsif etmişlerdir [nitelemişlerdir]. Hatta İbn Fadlan Bulgar, Oğuz ve Hazar devlet teşkilatından bahsederken, bunların aşağı yukarı Tukiyu ve İskit devlet teşkilatına denk olduklarını söylemektedir. Kaşgarlı Mahmud'a göreyse Bulgar Türkleri, bugünkü güney Rus stepleriyle Bizans sınırına kadar uzanan sahayı tamamıyla kendi işgalleri altına almışlardır.
Sayfa 138 - A. F. Lihaçev, Bitovie pamyatniki Velikoy Bulgarii, Trudi vtorogo Arheo- logiçeskago s'yezda v Sanktpeterburge, 1876, s. 339 vd; Polnoe sobranie russkih letopisey, VII, s. 126. A. Validi, Die Reiseberichte İbn-Fadlans, Geistige Arbeit, Berlin, 1937Kitabı okudu
Bu kabileler içerisinde Fahrettin denilen bir kişi Avşar Dönemi'nde var idi.Fahrettin akıllı,uslu,zeki ve hizmeti seven bir kişi idi.Hizmet sevdası ve faaliyeti ortaya çıktıktan sonra Avşar Han onu kendisine vezir yaptı.Fahrettin çok uzun yıllar oğuz boylarına hizmet verdi.Fahrettin Kabilesi,o bahsedilen vezirin neslinden gelmektedir.
Sayfa 159 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Türkçeye Dokunmak
Bu denememizde aslında bir hareket dili olan Türkçemizin en dokunaklı sözcüklerinden dokunmak eylemini işlemeye çalışacağız. ... Doku kelimesi; dokunan, örülen nesne ve ilerleyen aşamada gövdenin bölümlerini oluşturan en ufak öğeleri kuran yapı**⁶⁷ diye tarif ediliyor. Türkçe etimoloji sözlükleri, dokumak sözcüğünün; döğüşmek,
Sayfa 52 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇEYE DOKUNMAK
Türklerin tarihten önceki devirlerde cihanşümul bir devlet kurmuş olduklarını gösteren mühim bir nokta da, isimleri tarihin muhtelif devirlerinde eski dünyanın muhtelif ülkelerinde görülen Türk kabileleridir. Bu kabilelerden en çok dikkatimizi çekenleri Çiğil (İçgil), Şubat (Sibir), Abar (İbir), Kang (Keng), Oğur ( Gur, "z" ile Oğuz ve Güz), Kümidh, nihayet Türk isimleridir.
Sayfa 34
Eski Arap kaynaklarında «Xarlux>, Acemlerde «Xallux», Çinlilerde «Ko‐loe‐lu» olan bu sözün Türkçedeki en eski şekli «Kağarluk» tur. Uygur harfleriyle yazılmış olan Oğuz destanında bu şekilde geçmektedir. Aynı Oğuz destanında «kar» kelimesi de «kağan, şeklindedir. Şu halde «Karluk» bunun sonradan aldığı biçimdir. Kelime ortasındaki «k, g, g»
Bugüne kadar adını saklayan en eski Türk ulusu Kırgızlardır. Çinliler, Kırgızları türlü adlarla anarlardı. «Kien‐kuen» (Kien‐kun ) . Kie‐khu (Ki‐ko = Khit‐kut) , Hia‐kia‐sze ( Hakas = Kie‐kia‐sze ) , daha sonra Moğollar çağında da Ki‐li‐ki‐sze derlerdi. Yunancada da Menandre Protector'da Kherkhis adım buluyoruz. Bu söz en eski Çin
Reklam
205 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.