Bencil insan “Ben mantı yemek istiyorum, o halde hep beraber mantıcıya gidiyoruz” der. Benlik bilincine sahip olan insansa Ben mantı yemek istiyorum siz ne yemek istiyorsanız onu yiyin .o zaman mutfağa zengin bir yere gidelim .der
Bugünün insanı artık toprak kapları kullanmıyor. Belli ki kolaylarına geliyor çelik tencerede yemek pişirmek. Nihayetinde bugünün insanı yemek yapmayı büyük bir külfet ve angarya görüyor. Halbuki bilmiyorlar ki bu, özenilen Batı kültüründe bir meziyettir. İyi yemek yapmak bir kültür göstergesidir. İyi bir aşçı herhangi bir entelektüelden çok daha fazla takdir edilen kişidir. Zengin bir mutfakta yetiştiğimiz halde analarımız, ninelerimiz bu mutfağı tatbik ettikleri halde onların kız veya erkek torunlarının bu külfetten kaçınmaları bir kayıp olarak görmeliyiz.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
"Rengin fazlasına kanmayacaksın. Aşkta da öyle. Kalbinden ihraç etmeyi bileceksin. "
Sayfa 292
Çay suyunun bir şeyleri demlemek için kendini hazır hissettiğini ifade eden fokurtusunu duyunca mutfağa gittim. Demliğe bir buçuk yemek kaşığı çay koyup yarısına kadar sıcak su ekledim. Birazdan muhteşem bir kokuya ve lezzete sahip olacak eserimi seyrettim. Dünyadaki en güzel içeceğin bu kadar kolay hazırlanması gerçekten tuhaftı. Yapılışının basitliği ve fiyatının ucuz olması bazılarını dünyanın en güzel içeceğinin başka bir şey olması gerektiğine inandırmıştı. Dünyanın en zengin on iş adamıyla en fakir on işsizinin aynı şeyi içmesi düşünülemezdi. Bu yüzden olsa gerek Endonezya'nın Sumatra adasında Paradoxurus adlı bir memeliye kahve çekirdeklerinin yedirilmesi, çekirdeklerin midede erimeden fermantasyona uğraması, sonra hayvanın dışkı yoluyla bunları atması, sonra Endonezyalı çiftçilerin Paradoxurus'un dışkılarını toplayıp çekirdekleri ayırmaları ve elbette güzelce yıkamalarıyla bir kahve çeşidi elde edilmişti. Sıradan bir insan sıradan bir kahve çekirdeğine göre oldukça maceralı geçmişe sahip çekirdeklerden yapılan bu kahveyi 'Hımm, biraz topraksı bir tadı var, ama içilmeyecek kadar kötü değil' şeklinde tanımlardı. Ama bir fincanı elli sterline satılıyordu, bu yüzden hemen herkes tadının çok çok iyi olduğu konusunda uzlaştı. Ama bu gene de, insanların gizliden gizliye, herhangi bir otoritenin olmadığı ortamlarda dünyanın en güzel içeceğinin hâlâ çay olduğunu fısıldamalarına engel olamadı.
“...bugünün insanı yemek yapmayı büyük bir külfet ve angarya görüyor. Halbuki bilmiyorlar ki bu, özenilen Batı kültüründe bir meziyettir. İyi yemek yapmak bir kültür göstergesidir. İyi bir aşçı herhangi bir entelektüelden çok daha fazla takdir edilen kişidir. Zengin bir mutfakta yetiştiğimiz hâlde analarımız, ninelerimiz bu mutfağı tatbik ettikleri hâlde onların kız veya erkek torunlarının bu külfetten kaçınmalarını bir kayıp olarak görmeliyiz.”
Sayfa 164Kitabı okudu
Patates-yumurta-kahve hikayesi
Aşçı baba ile kaygılı kızının hikayesini bilir misiniz? Kız, babasına yakınmış. "Hayat berbat baba, sürekli mücadele etmekten yoruldum. Sorunun biri bitse öbürü başlıyor." Bunun üzerine babası, "Gel kızım" diyerek onu mutfağa götürmüş. Mutfak dolabından üç tencere çıkarmış. Hepsini suyla doldurmuş. Tencereleri ocaga koymuş.
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
218 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.