Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
kedi açmış ağaçlar ..
.. sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur, ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım.. * A. Kadir 🌿
#Yaşamak Umrumdadır
Sabah şairin üstüne saldırıyor yaşamaktan bir güneşle kaplanıyor onun kalbi onun kalbi topraktan sıyrılıyor aşk dahi sıyrılıyor topraktan gözlerini tanıyorsunuz: çaylak sürüleri beyni: aç kuşlardan bir ambar. Bir kıyısına ilişmiyor dünyanın Allah'ın ve devletin dibinde insanlar onu barutla karıştırıyor ve zerdali çiçekleriyle. Ahali kapısını
Reklam
Biraz büyüdüğümde, o günlere dair aklımda kalan en büyük izin acıyı yaşamakla ilgili olduğunu anladım. Büyük üzüntümüz vardı ve biz onu kendi içimize çekilip, dışarıya doğru kalınlaşan bir zerdali çekirdeği gibi sertleşerek yaşıyorduk.
Sayfa 388 - Züleyha Geç Kalma Ha!, Ahmet BükeKitabı okudu
Acıktığımda hiç çekinmeden girip ekmek, kuru üzüm yediğim komşu evlerinin kapısı kilitli. Ilık yaz akşamlarının uzun sofralarında yenilen karpuz ve peynirlerin de tadı yok. Şimdi her gittiğimde, gizlice ziyaret edip, duvarına yaslanarak usulca ağladığım, doğduğum eski taş ev beton olmuş. Köy bağında altına uzanıp tuhaf hayaller kurduğum zerdali ağaçlan kurumuş gitmiş. Ama yine de,_artık yangın yerine dönen ve ağızlarımızın tadının iyice kaçtığı şu lanet dünyada, cebimizdeki kibrit ve bir tutam tuzu başkalarının ihtiyacı için saklamayı düşünmek boş bir hayal mi?
Bedenen yapılan iş güçten veya spordan sonra ki, vücut ısınmıştır, süt ve taze balık gibi nazik şeyler yememelidir. Çünkü bu durumda mide de ısınmıştır. Isınmış mideye yaş zerdali, yaş şeftali ve kavun gibi nazik yiyecekler girince kişinin mizacının temeli olan hıltları bozar.
"Hayatlarımız birer daire gibi. Anne ve babamız kalemi ellerine alıyor ve bir noktadan başlayarak daire çiziyor. Başladıkları noktaya geldiklerinde kalemi bize veriyorlar. Küçük farklar olsa da biz de aynı dairenin üzerinde gidiyoruz. Zamanı geldiğinde işte kalemi kendi çocuğumuza vereceğiz."
Sayfa 53 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bugün çocukluğuma döndüm , yıllar sonra ilk defa bahçedeki zerdali ağacından zerdali koparıp yedim, , mahalledeki her eve girdim, ceplerim dolana kadar şeker topladım. Çocukluk arkadaşlarım ne büyümüş öyle, çocukları kocaman delikanlı, genç kız olmuşlar. Onlar erken evlendiler belki ama yine içimden yaşlanıyorum mu ne diye, sordum. Yalnızlık bazen güzel de olmuyor artık diye düşündüm ne bileyim insan bir ses bir soluk arıyor.
şimdiyse senin halin ölümden acı, karakış ortasında küçük zerdali ağacı.
İstemiyorlar sevgilim bir araya gelmemizi, O halde bir daha okumalı o iki dizeyi artık: Sen orda dalından koparılmış bir zerdâli gibi dur, Ben burda zerdâlisiz bir dal gibi durayım.
" Her kim istinca için taş istimal ederse, adedini tek yapsın (Hiç olmazsa üç taş kullansın)... "Abdu'llah b. Mes'ûd... şöyle demiştir: Nebiyy-i Mükerrem... (bir kere) kazâ-yı hacete gitti: 'Üç taş getir' diye bana emretti..." "... Allah tektir, tek olan şeyi sever..." "(Kişi) Hurma, zerdali gibi sayılabilen şeyler yediği zaman tek yemelidir; yedi, on bir veya yirmi bir gibi. Böylece bütün işleri Allahu Teâlâ ile ilgili olmalıdır. Çünkü O tektir, çift değildir..."
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
…zerdali çiçeğim.Sana hiç kızar mıyım ben.
Sayfa 270Kitabı okudu
1.117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.