Zeynep yılmazer

Zeynep yılmazer
@zeyneepyilmazeer
Bursa
23 reader point
Joined on November 2019
70 syf.
·
Not rated
Korku
Stefan Zweig
8.2/10 · 104.4k reads
Reklam
175 syf.
·
Not rated
Kitap incelemelerim için youtube kanalından takip edebilirsiniz. youtube.com/watch?v=m2LlqLX... Dostoyevski'nin İnsancıklar kitabı Rus Edebiyatının ilk toplumsal romanı olarak kabul edilir. Hüzün,fakirlik ve acı üçgenin içinde kalmış bir roman.Kitap boyunca o umutsuz ve maddi zorluklarla yaşantı üzerinize sinecek ve boğazınızda yumru oluşturacak.Alt tarafı basit insancıklar olan bize bu kitap bir şeyleri sadece anlatmak değil hissettirmek istiyor:) Makar ve Varvara adlı iki dostun arasında geçen mektuplaşmayı okuyoruz.Tasvirleriyle bize ortamı ve bulundukları durumları anlatıyorlar.İkili arasındaki şey aşk mı dostluk mu bilemiyoruz..Bu ikilem arasında gidip geliyor insan..Sonuna doğru daha bir netlik kazanıyor :) Kalbiyle seven insanların kendinden vermenin,paylaşmanın ne kadar normal olduğunu görüyoruz. Kitap boyunca o yaşantıyı düşünüp empati kuracaksınız.Dostoyevski'nin kitaplarında benzer temalar yakalamamızın sebebi onun yaşantı ve karakteriyle de çok bağlantılı.Okumadan önce hayat hikayesini araştırırsanız taşlar yerine daha iyi oturacaktır.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202363k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
·
Not rated
24 saatlik bir yaşantı hayatımızın bütününü ne kadar etkileyebilir ? Bir gün uyanacaksınız ve o gün yaşadığınız tüm deneyimler yıllar boyu sizin hayatınızı etkileyecek desem ne düşünürdünüz? Bir kadının yaşadığı 24 saatlik bir zamanı bir başkası tarafından dinliyoruz. Toplumumuzda namus kavramına çok önem verilir. Bunu en çok dile getirenler hiç şaşmaz ki en çok namussuz olanlardır. Kadınsanız bu durum sizin için çok daha önemlidir. Bir erkekle yakınlaşmak çok büyük bir ayıpken bir erkeğin bir kadınla düşüp kalkması gayet olağan bir şey olarak karşılanır. Kitapta bir kadın eşini terk eder ve o ortamda bu bir olay haline gelir. Herkes kadının ne kadar edepsiz olduğundan bahsederken bir kişi bu görüşe katılmaz. Kadının böyle bir isteği olabileceğini ve onun yaşantısı olduğunu dile getirir. Bunu söyleyen kişiye herkes nefret kusmaya başlar. İnsanların farklı görüşe öfkelendiğini burada da Zweıg bize gösteriyor. Bu adamın fikirlerindeki cesaret ve anlayış; 40 yaşından 65 yaşına kadar gelip içindekileri zorlukla taşıyıp artık birine anlatıp omuzlarındaki yükü anlattığı yerde bırakıp önüne bakmak isteyen bir kadının da cesaretli olup gecikmiş olan itirafını anlatmasına neden olmuş. Psikolojik tahlillerde oldukça iyi olan bir kitaptı.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128.5k okunma
112 syf.
·
Not rated
Genç yaşında yakalandığı hastalığın tüm hayatını nasıl etkilediğini betimlemelerle bize anlatıyor. Öyle bir betimlemeler ki ''bu da böyle söylenir mi be '' dedirten cinsten. Hastane koridorlarında geçen hayatın ve hastane kokusunu okurken hissedeceksiniz. Genç hastanın hastalıkla beraber büyümek zorunda kaldığını görüyoruz. O acıyı yüreğinizde hissedeceksiniz. Stresten uzakta yaşaması için bir akrabanın yanına taşınır ve orada kıza vurulur. Hastalığın getirdiği melankolik havaya birde aşk acısı ekleniyor. Aşk acısı mı hastalık mı insanı daha çok yaralar ?Kitabı okuduktan sonra bunu konuşalım.Hasta bacağının yanında kırık bir kalp de kazanır. Çocuk dünyasını göreceğiz.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022103.2k okunma
Reklam
74 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.