Bir küçük kız gördüm hayallerimde. Ruhumu rengarenk boyayan... El yapımı bir salıncakta sallanırken, söylediği neşeli şarkılarıyla; gökyüzünü huzurun mavisine bulayan. Bir küçük kız gördüm hayalimde, tıpkı sana benzeyen; gözlerini kocaman açmış gökyüzüne bakarken, yıldızlara seslenen...
"Bak!" diyorum nefsime. " Bak da gör. Niceleri gelip geçti senin gibi ve senden âlâ; sen de ancak onlardan birisin, daha da ötesi değil! Varacağın yer bel hizası bir çukur ve gözünü dolduracak bir avuç topraktır işte! O yüzden ne kibirlen ne böbürlen ne de gönül yık şu fani dünya yolculuğunda."
Hep yaradanın yarattıklarının içindeyim, hepsi O'nun isimlerine birer ayna oluyor. Yağmur rahmeti müjdeleyip "Er Rahman" okuyor; arı karnındaki bal rızkı ile, "Ya Rezzak" diyor; çiçek tüm güzelliğiyle "El Cemil" e açıyor yapraklarını; böcek türlü türlü hallerine hayret ettirerek, " Ya Sübhan!" diyor; şimşek çakıyor, o da kuvvetle, "Ya Celal!" diyor. Olanca azametine rağmen o bile gönlüme hoş geliyor. Yaradılanı hoş görüyorum, Yaradan'dan ötürü.