Zeynep
@zeynep_siyah
#...
ınstegram:@zeynep_ozdemir77
İlahiyat 4/4
Hatay
304 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Mutluluk arayan anne! Unutma ki; içerisinde dizi izlemekten internette gezinmekten Allah'ın zikrine vakit bulunamayan evler, sanki bir ölü evi gibi ruhların kasvetle kaplandığı, yaşayanların mutluluğa hasret kaldığı evlerdir. Çünkü Efendimiz(sav) buyuruyor ki: "İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde Allah zikredilmeyen evlerin misali, diri ile ölünün misali gibidir."
(Buhari)
"O'nun emirlerinden kaçarsan hangi yolu tutacaksın ey hasta insan? Kılavuzun O'dur, O'ndan başka yolun yok..."
Sahabeler Aziz olan vatanlarını nasıl terk ettiler?Halbuki onların vatanlarından çıkmaları nefislerine gayet ağır gelmişti. Onların hicretleri ölüme kadar vatanlarına dönmemek üzereydi.Bu hicret onlar için dünyadan ve dünya malından nasıl daha sevimliydi? Onlar dini dünyaya nasıl tercih ettiler? Onlar dünyalarının zayi olmasına neden perva etmediler, faniye olmasına iltifatta bulunmadılar?Onlar bir memleketten diğer bir memlekete dinlerini fitneden korumak için nasıl göçtüler?Sanki onlar ahiret için yaratılmışlardı. Onlar ahiretin evlatlarından idiler.Onlar sanki bu dünya için yaratılmamışlardı da, dünya onlar için yaratılmıştı.
Okur Takip Önerileri
"Kul gönlünün şüphelendiği bir işi bırakmadıkça, gerçek takvaya ulaşamaz."
Abdullah ibn Ömer (r.anha)
Ölçüsüzlük, ifrat ve tefrit (abartı ve ihmal) olarak yaygınlaştığı zaman itidal ölçü olmaktan çıkar, tanınmaz hale gelir. Bu ise her şeyin karmakarışık olması yani tam bir ölçüsüzlük demektir. Oysa. Dinimizde ölçülü olana ölçüsüz sevap, ölçüsüzlük yapana ölçülü azap vardır.
Sayfa 90Kitabı okudu
Alışkanlıklar, anahtarı kaybolmuş bir kilittir...
Kimsenin benim kim olduğumu anlamadığını düşündüğüm gerçek dünya durumunda...tek başıma kitap okuyup kitabın beni tanıdığını ve kitap sayesinde kendimi tanıdığımı hissettiğim zamankinden daha yalnızım...
Sayfa 50Kitabı okuyacak
"Kağıtları yakabilirsiniz ama içindekileri asla."
Sayfa 28Kitabı okuyacak
Enes b.Malik (ra): "Sizler gözünüzde tüyden daha hafif gördüğünüz birtakım işler yapıyorsunuz.Biz bunları Rasûlüllah (sav) zamanında helâka götüren şeylerden sayardık." demiştir
Sayfa 658Kitabı okudu
Ebû Hureyre(ra)'dan. Hz.Peygamber(sav):"Mü'mün bir delikten iki defa ısırılmaz."buyurmuştur.
""Siz, bilenleri çok, konuşanları az bir dönemde yaşıyorsunuz.bu ortamda kim bildiklerinin onda birini terkederse, sapar(veya helak olur). Bilenleri az, konuşanları çok bir zaman gelecektir. O ortamda bildiğinin onda birini yaşayan kurtulur.""
#ebu Zer (ra) dan rivayetle
Sayfa 115Kitabı okudu
40.Ne güneşin aya yetişip çatması mümkündür, ne de gece gündüzü geçebilir.her biri birer yörüngede yüzerler..
# Yasin suresi
Evet, dost elinden gel olmayınca gidilmez; ama bir hanede çay demleniyorsa, bir gün oraya da gidilebilir, konuşulabilir, anlaşılabilir demektir.
Türkiye, çayın demlendiği her yerdedir.
Çay birbirimizi anlamanın, birbirimizi dinlemenin, kalplerimizi birbirine açmanın sembolüdür.
"iman" demişti Tagore, "öyle bir kuştur ki ışığı hisseder ve Şafak ağarmamışken bile ötmeye devam eder." Güzelliğin bize kendisini açtığı anlarda bu dünyalı olmadığımızı, buraya bir yerlerden geldiğimizi ve bir gün asıl yurdumuza döneceğimizi fark ederiz.