bize canlılık veren, yaşamımıza derinlik katan ve bizi belli düşüncelere kavrayışlara yönelten yalnızca “iyi” ve “güzel” olan duygular, “hoşa gidenler” değildir; çoğu zaman özellikle bizi tedirgin eden o uyumsuz, kaçmaya çalıştığımız duygulardır.
ne kadar fazla eski itilmiş duygu bilince çıkarsa, bunlardan ne kadar fazlasını yaşayabilirsek, kendimizi o kadar güçlenmiş, o kadar bütünleşmiş hissederiz.
gerçek yakınlık nedir? kişinin kendini tüm dürüstlüğü ile sansürsüz olarak ortaya koymasıymış anladım. eğer birisinin yanında en karanlık taraflarını dahi apaçık edebilecek samimiyetle yer alabiliyorsan ve onun da en karanlık taraflarını dahi paylaşabilmesi için gereken şeffaflığı sunabiliyorsan gerçek bir yakınlıktan bahsedilebilirmiş anladım.