Sana öğüdüm: İnsanların kalbi ile o kadar oynama. Bu, ateşlerin en tehlikelisidir.
Namaz, ona şimdiye kadar boş bir takım harekât gibi gelmişti. Bu ince canlı vücut şimdi yatıp kalkarken, bilhassa başı secdede iken, Haso'nun anlayamadığı korktuğu esrarengiz bir varlıkla temas ediyor, anlaşıyor gibi geliyordu. Kalın sesin bir kuş kanadı yavaslığıyla odanın, sakin havasını titreten, bir "Allahü Ekber" deyişi vardı ki Haso'nun zihnini acayip bir surette karışıyordu.
Şimdi ölse ve gözlerinin resmini alsalar bu ışıklı objektifin içindeki sabit ve sevimli portreyi bulacaklar.
Sayfa 343
Feragat ne derin ne Engin bir vecd...
Sayfa 314
Yalnız kendi gönlünün havasına tâbidir.
Sayfa 208
Esasen gönülden gönüle giden anlaşmada ne lisan, ne âdet, ne de yaş ve cinsin mâni teşkil etmesi mümkündür.
Sayfa 204
Hayatımızı niçin kendi istediğimiz şekilde yaşamayalım?
Sayfa 169
Adıvar’ın eğitimciliği üzerine.
Aslında her çocuk, önce insan yavrusu olarak doğar. Kendisiyle beraber doğan iyilik ve fenalık eğilimleri, her insana karşı eşitlikle belirir. Bazı insanları sevmeyi, bazılarını yok etmeyi, bazen din, bazen de çıkar adına ona çevresi yavaş yavaş aşılar.
Sayfa 147 - Remzi Kitabevi, İstanbul, 1973Kitabı okudu
Tavsiye ederim: İnsanların kalbi ile o kadar oynama. Bu, ateşlerin en tehlikelisidir.
Sayfa 240 - CanKitabı okudu
Maalesef ezeli gerçek
İnsanları ne kadar ezersen seninle o kadar alâkadar olurlar.
Sayfa 239 - CanKitabı okudu
Fakat hayatın her hareketi, hatta fedakârlığı bile biraz hodbinlik değil mi?
Sayfa 226 - CanKitabı okudu
Küçük ruhlarda en harap edici tesiri, değişiklik ve emniyetsizlik yapar.
Sayfa 128 - CanKitabı okudu
Istırabın ve meşakkatin hatırası sevinçten ve rahattan çok fazla uzun, belki de unutulmaz bir şeydir. Sâadete, refaha alışmayacak insan yoktur. Halbuki her canlı yaratık, ne kadar uzun sürerse sürsün, sıkıntı ve zorluklara karşı içinde isyan taşır. İnsan kulak sancısından, diş ağrısından, devam ettiği müddetçe, o kadar şiddetle haberdardır. Hatta, bu ıstırablar maziye karıştıkları zaman bile arkada yara yerleri gibi sızlayan hatıralarını bırakırlar. Belki bunun için çocukluğu sakin ve mesut geçen insanlar ve tecrübelerden sonra olgun ruhlara malik olabilirler.
Sayfa 73 - CanKitabı okudu
Esasen gönülden gönüle giden anlaşmada ne lisan, ne âdet, ne de yaş ve cinsin mâni teşkil etmesi mümkündür.
Sayfa 189 - CanKitabı okudu
"Karanlıktan sonra nur, gözyaşından sonra sevinç doğacak."
Sayfa 329 - CanKitabı okudu