ÖYKÜLERDEN SEÇTİKLERİM
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Kaybetmek istemiyorsan, unut, bir an önce.
Sayfa 166
İnsan, hapsolduğu şeyi içinde taşır. Kalubeladan beri böyledir.
Sayfa 436 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
Zaten hep gülmek de bir belirti, sürekli üzüntünün belirtisi.
Sayfa 142 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
...insan, neden bilmem, gözyaşları konusunda pek bir şey düşünemez. Bu yaşlar belki de içimizdeki çok derin bir yerden gelir. Varlığını bilmediğimiz, kimsenin bilmediği bir yer.
Sayfa 424 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
Belki delirse iyi. En kötüsü , delirecekmiş gibi olmak.
Sayfa 476 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
- İnsan kimin neden korktuğunu hiç bir zaman bilemez.
Sayfa 418 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
Her mevsimden bir ceviz kalır. Kuruyup kararan bir ceviz. Bunun elleri boyayacak mecali mi olur.
Sayfa 473 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
O zaman bezgin vapurlar geçerdi, izlerdik. Biz köprüde salkım salkım izlerdik, onlar suda eriyip giderlerdi.
Sayfa 243Kitabı okudu
Benim yanımda
sessizliği özlediğini düşünebiliyorsun söylediğin kadarıyla.
Ama konuşmak, zaman zaman.
Konuşmak için çırpınıyoruz işte.
Konuşarak sessiz kalmak için.
Sayfa 224 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
İnsanın kendi duygularını anlayamaması ne acı. Biçim verememesi.
Sayfa 133 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
Bazen, bir şeyleri açıklamaya gücümüz mü yetmez, cesaretimiz mi, diye düşünürüm. Eski acıların uğultusu nasıl da alıp gider bütün gücümüzü.
Sayfa 137Kitabı okudu
Gel gör ki, insanın gözü suç işlemişi anlar da, suç işleyeceğin sezilmesi, uğraş ister biraz.
Sayfa 311 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
Taşlar, taşlar. Bir gün sabırları tükenecekmiş de patlayacakmış gibi taşlar. Bir gün güçleri tükenecekmiş de çürüyüp dağılıverecekmiş gibi taşlar.
Sayfa 206 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu
Ne tuhaf. Bir yalanı -aşikâr bir yalanı- iki kişinin, üç kişinin. dahası, bir köyün konuşması. Dahası, yalanın dallanıp budaklanması. Öyle ya, yalana bir cümle eklemekten daha zevkli ne olabilir.
Sayfa 174 - hep kitap 1. BaskıKitabı okudu