“Ben senin hiç görmediğin tarafın gibiyim. Biliyorsun işte, neşeli ama duyarsız, renkli kıyafetler giyen, başkaları ne der diye düşünmeden istediğini yapan, ne kadar uygunsuz olsa da istediğini söyleyen tarafım.”
“Evet… Benim tam zıddım.”
“Doğru. Ben hayattaki küçük küçük pişmanlıklardan oluşuyorum. Diyelim hayatta bir yol ayrımına geldin ve diğer yöne gittin. O zaman ne olurdu? Kime dönüşürdün? İşte Şeytan dediğin budur. Olmak istediğin ama yapamadığındır. Şu an olduğun kişiye en yakın ve en uzak kişidir.”
"O benim karanlığıma aydınlık, kötülüğüme iyilik, sahtekarlık ve çirkinliğime ise doğruluk ve güzellik.
O benim tam zıddım; ben ondan hoşlanmamak için doğmușum..."
"Ben kibar biri değilim ve sosyete denen şeyle hiç ilgim olmadı. Bu kız, benim tam zıddım; ben de onun zıddıyım. Aptalca davrandığımı düşünmüyosunuz, değil mi?"
"Hayır, hayır, hiç değil, emin olun. Elbette bu sorduğunuz şey tam olarak kütüphanenin danışma bölümünün işi sayılmaz, ama size yardım edebilirsem memnun olurum."
İsis'i ve Artemis'i düşlediğimi kim söyledi? Güneşim
Onlardan kalma, onlarla ve içlerinde.
Kim söyledi: Doğallıkları zıddım olduğunu?
Doğallıkları benzerim.
Bizler aynı memeden emzirildik.
"O benim karanlığıma aydınlık, kötülüğüme iyilik, sahtekarlık ve çirkinliğime ise doğruluk ve güzellik. O benim tam zıddım; ben ondan hoşlanmamak için doğmuşum.,"
"Ben senin hiç göstermediğin tarafın gibiyim. Biliyorsun işte, neşeli ama duyarsız, renkli kıyafetler giyen, başkaları ne der diye düşünmeden istediğini yapan, ne kadar uygunsuz olsa da istediğini söyleyen tarafım."
"Evet... Benim tam zıddım."
"Doğru. Ben hayattaki bütün küçük pişmanlıklardan oluşuyorum. Diyelim hayatta bir yol ayrımına geldin ve diğer yöne gittin. O zaman ne olurdu? Kime dönüşürdün? İşte şeytan dediğin budur. Olmak istediğin ama yapamadığındır. Şu an olduğun kişiye en yakın ve en uzak kişidir."