❝Eğer zihin (Mera) [...] var olmayan şeyleri varmış gibi hayâl ederken, aynı zamanda bu şeylerin gerçekten var olmadıklarını bilseydi, kuşkusuz, bu hayâl gücünü, tabiatının bir kusuruna değil, bir erdemine atfedecekti; hele bu hayâl gücü yeteneği yalnızca doğasına bağlı olsaydı... Yani aklın sahip olduğu bu hayâl gücü özgür olsaydı!❞ ~ S. 71-72 ~
Sayfa 72 - Dost Kitabevi – Birinci Baskı ~ Temmuz 2009, ANKARAKitabı okudu
Bir çiçekten diğerine uçan bir kelebek gibi, zihin geçmiş deneyimlerle meşgul olur, ya da kendi ürettiği filmi projekte ederek, gelecek olanı bekler. Biz nadiren şimdi'de ve burada bulunuruz. Oysa fiziksel bedenimizin, değişen duygularımızın ve geveze zihnimizin ardında yatan Gerçek Benliğimizi ancak Şimdi burada bulabiliriz.
Reklam
Aile idaresinde de çocukların yetiştirilmesinde de en yalın anlamıyla akıl, yani beden ve zihin gücü bilhassa gereklidir;oysa yazılarında açıkça kadını eve hapsetmeye çalışan yazarlar, müşkülpesenet, iğrenç bir iştahın dayattığı savlarla kadının bedenini zayıflatıp zihnine ket vurma çabasındadır.
Sayfa 108
Huzursuzluk, acı ve üzüntü yaşamın gölgeleridir. Dünyada kederlenmemiş kalp, dertlerin karanlık sularında sürüklenmemiş zihin, tarife sığmaz bir ıstırap içinde göz yaşlarına boğulmamış göz yoktur.
Sayfa 71
Yakınmak ve tepkisellik, egonun kendisini onlar vasıtasıyla güçlendirdiği gözde zihin kalıplarıdır. Birçok insanın zihinsel-duygusal faaliyetinin büyük bir bölümü yakınmaktan ve şuna ya da buna tepki göstermekten oluşur. Böyle yaparak, siz diğerlerini ya da bir durumu “haksız,” kendinizi “haklı” çıkarırsınız. “Haklı” olduğunuzda, kendinizi diğerlerinden daha üstün hissedersiniz ve kendinizi daha üstün hissettiğinizde, benlik duygunuzu güçlendirirsiniz. Gerçekte, kuşkusuz, sadece ego illüzyonunu güçlendirmektesinizdir.
Siz kendi haklımızda düşündüğünüzde ya da konuştuğunuzda, “Ben” dediğinizde, genellikle sözünü ettiğiniz şey “ben ve benim öyküm” dür. Bu sizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeylerin, korkularınızın ve arzularınızın “ben”idir, asla uzun sürek tatmin olmayan “ben” dir. O, geçmiş tarafından koşullandırılmış olan ve doyumunu gelecekte bulmaya çalışan, zihin-ürünü bir benlik duygusudur. Bu “ben”in geçici olduğunu, suyun yüzeyindeki bir dalga gibi geçici bir oluşum olduğunu görebiliyor musunuz?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.