“evlerimizi mezar yaptık, mezarlarımızı ev...
yıkıldı evlerimiz, yağmalandı mezarlarımız.
dağların doruğuna çıktık, toprağın altına girdik.
suların altında kaldık, gelip buldular bizi.
bozdular birliğimizi, altüst ettiler bizi.
biz ki; analarımızın, kadınlarımızın ve ölülerimizin uğruna.
biz ki; onurumuz ve özgürlüğümüz uğruna.
toplu ölümleri yeğleyen bu toprağın insanları.
bir ateş bıraktık...
hiç sönmeyen ve sönmeyecek olan!”