Ruhumun olması gerektiğı yerde küflü, kokmuş, çeperleri irin bağlamış yeşıl bir kuyu sadece. Taş gibi soğuk bir zihnin ustaca sahnelediği zavallı delilik oyunları, her daim çarpık bir sırıtışla, gövdemin beş karış üzerinden seyrettiğim.
56 syf.
·
Puan vermedi
Bir solukta okunacak harika bir kitaptı. Kitap bittikten sonra keşke daha uzun bir kitap olsaymış diye geçirdim içimden. Belki de daha uzun olsa bu kadar etkili bir anlatımı olmaz diye düşündü Edgar Allan. Zihnin düşünme biçimleriyle akıl oyunları arasında bağ kurup ardında iki arkadaşın keyifli zihin okumalı sohbetleri ve sonucunda karmaşık bir cinayetin çözümüne uzanan bir kitaptı. İki arkadaş arasında geçen konuşmaların, zihin okumalarının daha uzun olmasını isterdim açıkçası.
Morgue Sokağı Cinayetleri
Morgue Sokağı CinayetleriEdgar Allan Poe · Can Yayınları · 202314,5bin okunma
Reklam
Şu zihnin, şu muhayyilenin, şu hafızanın insana ettiği oyunları insan insana edemez. "İnsan insanın kurdudur," diyeceğine Hobbes, "hafıza insanın kurdudur," deseymiş yine olurmuş.
·
Puan vermedi
#SebastianFitzek #Paket 320 sy #PegasusYayınları Bir alkolik , kadehinden ilk yudumunu aldığında yaptığı şeyin nasıl bilincindeyse , Emma da paket ipini çözerken ne yaptığının farkındaydı. Ruhsal hastalıklardaki sorun, kendi kendinize teşhis koya­mamanızdı. Beyninizi kendi beyninizle anlamaya çalışmak, tek kollu bir cerrahın kendi elini
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,316 okunma
Kafamın içinde adım atacak yer yok...
Şu zihnin, şu muhayyilenin, şu hafızanın insana ettiği oyunları insan insana edemez. "İnsan insanın kurdudur," diyeceğine Hobbes, "hafıza insanın kurdudur," deseymiş yine olurmuş...
...bağnazlık, akıldan bağımsız olarak benimsenmiş iman demekti..
Locke'a göre, iman, akıldan enikonu farklı olmakla beraber tamamen bağımsız da değildi: Vahiy olduğu farz edilen her şey akıl tarafından incelenmeliydi. Gelgelelim bağnazlık, akıldan bağımsız olarak benimsenmiş iman demekti... Aklı kullanarak sahici olup olmadığına karar vermeden, vahiy olduğu farz edilen bir şeyi kabul etmek, "temelsiz faraziyeler"i yahut da "ateşli ya da bağnaz bir zihnin oyunları"nı kabul etmek demekti..."Eğer akıl kanıların doğruluğunu... araştırmazsa, esinler ve kuruntular, doğruluk ve yanlışlık aynı ölçütlere sahip olacak, bunları birbirlerinden ayırmak ise mümkün olmayacaktır"
Sayfa 489 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Reklam
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
( Dişilliğin Farklı Yüzleri ) _Atalardan gelen kalıtsal özellikler olan Arketipler, ruhun rehberleri, bilinçdışının kişileşmeleridir. Onları göremeyenler, onların ellerine düşmüştür. Bilinç, arketiplerle büyülenir ve sanki hipnotize olmuş gibi esir tutulur. Erkeksi Animus, babadan kalma Logos’a karşılık gelirken, Kadınsı Anima da anneden kalma
Bizler sayısız yollarla korkudan kaçıyoruz; ama kaçtığınızda, uzaklaştığınızda korku daima sizi takip eder. Korkudan köklü şekilde arınmak için bu isimlendirme işlemini ve sözcüğün varlık olmadığım anlamalısınız. Zihin sözcüğü duygudan ayırma yetisine sahip olmalıdır ve sözcüğün gerçek olan duygunun doğrudan algılanmasına müdahale etmesine izin vermemelidir. Yalnızlık diye adlandırılan sıra dışı şey, bütün oyunları, cinliği, ikameleri, zihnin saplanıp kaldığı sözcükler ağıyla birlikte benliğin asıl özüdür. Ancak zihin bu nihai yalnızlığın ötesine geçtiğinde özgürlük, korkudan kesin özgürlük var olur. Ve ancak o zaman kendi başınıza gerçekliğin ne olduğunu, başı ve sonu olmayan o ölçülemez enerjiyi keşfedebilirsiniz. Zihin zaman yoluyla korku ürettiği sürece zamansız olanı anlama yetisi taşıyamaz.
Sayfa 84 - Omega
Batının gayelerinden yalnızca biri...
Amaç, zihnin verileri kabullenişini kolaylaştırmak, ahlâk gibi, sevmek gibi, acımak gibi kalpte tecelli eden erdemlerden insanı kurtararak onları kolay yönetilebilir sürülere dönüştürmekti.
Reklam
Breton’un Manifesto’su onun resmi Gerçeküstücülük tanımını da içeriyordu: “Sözlü, yazılı ya da başka bir yöntemle ifade edilmek istenen saf psişik bir otomatizm, zihnin gerçek işleyişidir. Aklın uyguladığı herhangi bir kontrol olmadan ve herhangi bir estetik ve ahlaki meşguliyetin ötesinde, düşünceyle dikte edilendir.” Dolayısıyla, “rüyaların mutlak kudreti” ve “yön verilmemiş düşünce oyunları” Gerçeküstücülüğün merkezi ilkeleridir.
Sayfa 174 - Everest
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.