Hikâye sanatı ağızdan ağza anlatılan masallarla başlamıştır. Edebiyat tarihçileri, hikâyenin ilk kez Hindistan’da ortaya çıktığını belirtiyorlar.İlk yazılı hikâyelerle, Rönesans hareketinde, yani on dördüncü yüzyılda İtalya’da karşılaşıyoruz. Boccaccio’nun “Decameron” adını verdiği “On Gece Hikâyeleri” hikâyecilik sanatına öncülük etmektedir.
Aşkı zikretmek için söz dudağa gelmeden önce,cemre gibi yüreğe düşmelidir. mevlana
Reklam
"Herhangi bir topluluk Allah'ı zikretmek üzere bir araya gelirse, görevli bir melek semadan onlara seslenir: 'Günahlarınız affedilmiş olarak kalkın, hiç süphesiz günahlarınız iyiliğe çevrildi."
Sayfa 268 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
İbn Avn
“İnsanları zikretmek dert, Allah'ı zikretmekse devadır.”
Mustafa Kemal Atatürk
"Sırtı ile, kağnısı ile, kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ulvi ve fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir yabancı milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde [üstünde] kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur."
Sayfa 360 - İş Bankası Yayınları 14.Baskı
"Sırtı ile, kağnısı ile, kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ulvi ve fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir yabancı milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde [üstünde] kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur."
Sayfa 360
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.