“ Ez tenê li gorî vê têgihiştinê tevdigerim: Bi zimanê tûj ên parlementerên carcarok axên ku hatine windakirin nayên bidestxistin,Ev xak ancax bi şûrên tûj û şerên bi xwîn dikarin werin bidestxistin."
Bazı geceler ruhuma otopsi yapıyorum. İçimde ölmemişlerlerle derin sohpetlere dalıyorum. En çok özlediğimin saçlarını okşuyorum. Bak diyorum, ölmüş bir ruhun içinde hala yaşıyorsun. Cevap veriyor;
-İçinde beni yaşatman ahlaki değil sanırım..
-Bu beni kötü bir insan mı yapar?
-Yapar heralde, ama ölü ruhunun olduğunu bile bile beni yaşatmana izin vermem beni daha da kötü yapar.
-Tabikide yapmaz. Sadece seni umutlu bir insan yapar. İnsan bekler. Beklemelidir de.
- Kendimi bokuwskinin mavi kuşu gibi hissediyorum, can atıyorum çıkmaya bu girdaptan bazen.. bazen de...
-Bazen de?
- Seni hala anlabilirim sanırım. Bu kadar ruhsuz ve yanlış biri olmana rağmen beklemek hoşuma gidiyor.
- kendimi sevmiyorum. Doğru olanı eğip büküyorum. Kendime zarar vermekten hiç geri durmadım. Eğer beklemelerin sonuçsuz kalırsa bilki bunun cezasını ömrümün sonuna kadar çekeceğim bir yola girmişimdir.
- Ne desem..
-hiç birşey. Sana bir şiir okuyayım..
"navê te kaçûmanok, navê te bêndera tayê
sira nesimî hênik tenik, dil çola kerbelayê
ziman melhêba peyvan, çarînan didêrim
hemû qamûs bi navê te radibin reqs û semayê"