Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır
Zindan iki hece, Mehmed’im Iâfta!
Baba katiIiyIe baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta…
HaIimi düşünüp yanma Mehmed’im!
Kavuşmak mı?.. BeIki… Daha öImedim!
AvIu… Bir uzun yoI… TuğIa döşeIi,
Kırmızı tuğIaIar aItı köşeIi.
Bu yoI da tutuktur hapse düşeIi…
Git ve geI… Yüz adım… Bin yıIIık
Hz, Yusuf kardeşlerinden kurtuldu, kuyudan kurtuldu, esir pazarından kurtuldu, fakat bir kadının kurduğu tuzağa kapıldı, senelerce zindanda kaldı. Bugün kaç erkek bir kadınla birlikte olmaktansa zindana atılma teklifini kabullenebilir.
Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık.
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır