Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zındıkça
Öylesine zındıkça sözler naklettiler ki, bunları tekrarlayacak olursam, kendimi yazarı kadar günahkar sayarım.
Hz. Muhammed'in zuhuru ile ilgili daha açık bir müjde ki - ki bizzat ismiyle ve Arapça aslındaki şekliyle zikredilmiştir- şimdi uydurulmuş olarak görülse de, doğruluğu o zaman kabul edilen ve Papa Gelasius tarafından zındıkça görülüp yasaklanan ve M.S. 496 yılına kadar kiliselerde okunan Barnabas İncili'nde yer almıştır. Ancak bu İncil'in orjinal metni şimdi ortada olmadığından (sadece 16. yüzyılın sonlarındaki bir İtalyanca tercümesi elimizde bulunmaktadır) bu hususun doğruluğu konusunda emin olmak mümkün değildir.
Reklam
“ Tanrıların dilinde her sözcüğün o sonsuz olgular zincirini açıklayacağını düşündüm, üstelik üstü-kapalı değil, apaçık bir biçimde, zamanla bağımlı olarak değil, anında. Zamanla, tanrısal tümce düşüncesi, çocukça, hatta zındıkça geldi bana. Bir tanrının, diye düşüncelere dalıyordum, ağzından çıkan her sözcükte mutlak bir tamlık olacaktır. Onun ağzından çıkan hiçbir sözcük, evrenden aşağı, ya da zamanın toplamından az olamaz.”
İletişimKitabı okudu
Petro'nun zındıkça parodileri şevk dolu sıklıkla ölümüne kadar sürdü. Gözden düştükten sonra turneye çıkmış bir rock topluluğunun 1 7 . yüzyıl versiyonunu yöneten dehşetengiz bir sirk müdürünü andırsa bile, onun için iş ve içki alemi arasında bir ayrım yoktu. Ne kadar tuhaf görünürse görünsün, prens-papalar, prenssezarlar ve Başdiyakoz Siktir Git yarı askeri karargah, yarı sarhoşlar karnavalı yapısındaki sarayında etkili atamalardı. Meclis'in resmi üyelerinin genelde Zotov gibi yaşlı sadık adamlar olmasına karşın, taklit saray, Çakırkeyif Tayfa ve meclis üyeliği üst düzey general, bakan, amiral ve soytarı makamlarıyla gelişigüzel örtüşürdü. Bu yapı kutsal değerlere öyle göründüğü kadar saygısız da değildi: Petro Tanrı'ya ve kendi kutsal monarşisine inanan biriydi. Söz konusu taşkın cümbüşler, ilahi inayetle kutsanmış istisnai otoritesini yüceltmesine, ülkesini uygun gördüğü biçimde ve hiçbir kısıtlama olmaksızın yeniden şekillendirmesine yaradı bir ölçüde.
Sayfa 103Kitabı okudu
“Annesi Noel’i geçirmek için Prag civarındaki uzak akrabalarından birine gitmişti. Maria bundan memnundu: “Dünyada en sinirime dokunan şeylerden biri de o mumlar ve yaldızlarla donatılan çam fidanıdır” diyordu. “Bunu Yahudiliğime hamletmeyin, çünkü insanların kendilerini bir an için mesut zannetmek sevdasıyla başvurdukları bu nevi manasız merasimi saçma bulduğuma göre böyle garip ve lüzumsuz vecibelerle dolu olan Yahudi dinini hoş “bulamayacağım gayet tabiidir. Zaten halis Alman kanında bir Protestan olan annem de, sırf ihtiyar olduğu için ve iş olsun diye bu âdetlere bağlı. Fikirlerimi zındıkça buluyorsa bunda, dini kanaatlerinden ziyade, son günlerinin ruh sükûnetinin bozulması korkusu amil oluyor.” “Yılbaşının da sence hiçbir hususiyeti yok mudur?” diye sordum. “Hayır” dedi, “senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu herhangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim değil; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması... İnsan ömrü doğumdan ölüme kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir..”
Zamanla, tanrısal tümce düşüncesi, çocukça, hatta zındıkça geldi bana. Bir tanrının, diye düşüncelere dalıyordum, ağzından çıkan her sözcükte mutlak bir tamlık olacaktır. Onun ağzından çıkan hiçbir sözcük, evrenden aşağı, ya da zamanın toplamından az olamaz. İşte o sözcüğün, bir dili, o dilin kapsayabileceklerini karşılayacak gölgeleri ya da kusurlu suretleri de zavallı, hırslı insan sözcükleridir, hepsi, dünya, evren.
Reklam
Öylesine zındıkça sözler naklettiler ki, bunları tekrarlayacak olursam, kendimi yazarı kadar günahkâr sayarım.
Bana nakledilen sözler öylesine zındıkça idi ki, bunları tekrarlasam o lafları ağzına almış kişi kadar suçlu hissederim kendimi.
İnsan, Tanrı'nın kendisini üçe böldüğünü düşünmemelidir, bu tuhaf ve gerçekten zındıkça bir düşüncedir. Tanrı dünyada görünmek istediğinde kendisini bu üç tezahüründe bütün olarak ve tamamıyla ifade etmiştir. Yani Teslis bize "Tanrı'dan yaratılışa giden her işlemde"ki örüntü hakkında fikir verir. Kutsal metinlerin gösterdiği gibi, kökeni Baba'dadır, Oğul'un temsilciliğine doğru ilerler ve içkin Kutsal Ruh aracılığıyla bu dünyada etkin olur. Ama tanrısal yapı bu işleyişin her aşamasında eşit derecede mevcuttur.
Sayfa 189
Kaderin üstünde bir kader vardır..!
"Bunlardan önce yaşayan (günahkar toplum)lar da zındıkça düzenler, tuzaklar tasarladılar; fakat en ince ve mahirane düzen, bütünüyle, herkesin neyi hak ettiğini bilen Allah’a aittir; nitekim, inkarcılar geleceğin kime ait olduğunu yakında görüp öğreneceklerdir.” (Ra’d Sûresi, 42)
Reklam
ULUS’UN “T.I.”CIGINE CEVAP [Bu zat Ulus gazetesinde “Yankılar” ba lığı altında “T.İ.” imzası ile yazılar yazar ve Ankara Radyosu’nda siyasî yorum yapardı. Sözünü de “Şen ve esen kalınız” cümlesiyle bitirirdi. Bu zat Nurettin Artam'dı] Ankara Radyosu’nun “Şen ve esen” kulu şunu bilsin ki: Biliyorsunuz!.. Biz açık kalpli, açık sözlü
Zaten halis Alman kanında Protestan olan annem de sırf ihtiyar olduğu için ve iş olsun diye bu âdetlere bağlı. Fikirlerimi zındıkça buluyorsa bunda, dini kanaatlerden ziyade, son günlerinin ruh sükûnetinin bozulması korkusu amil oluyor.
Sayfa 110Kitabı okudu
— Şunu ya da bunu yazmış olman önemli değil. Öylesine zındıkça sözler naklettiler ki, bunları tekrarlayacak olursam, kendimi yazarı kadar günahkâr sayarım. Sana itiraf ettirmek, seni cezalandırmak niyetinde değilim. Simyacılık suçlamaları, bir kulağımdan girip, diğerinden çıktı. Şimdi yalnızız, birbirini tanıyan iki kişi gibi ve ben sadece gerçeği bilmek istiyorum.
Acaba bunların hangisi Havva ile Adem' di? Havva ile Adem mi daha önceydi, yoksa bunlar mı? İşte, çocukların kafasında bu türden zındıkça düşünceler uyandırır korkusuyla olacak, bu levhalar kimsenin göremeyeceği bir yere sokulmuş, belki de sonsuz olarak sıçanlara armağan edilmişti.
Sayfa 89 - TekinKitabı okudu
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.