Ziya Gökalp ve İstanbul Türkçesi
Ziya Gökalp bir bakıma haklıydı. Bir bakıma, çünkü İstanbul konuşmasını yazı dili haline getirmek, yazı dili ile konuşma dili arasındaki uçurum hatırlanınca, arzuya şayan bir ideal sayılabilir. Nitekim o ideal gerçekleşmişti veya gerçekleşmek yolundaydı. Ondan sonra, dile yeni mefhumlar getirmek, düşünmek ve geçen nesilleri aşmak kalıyordu
Sayfa 54
İstanbul Türkçesi, Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve ilimce en zenginidir.
Reklam
İstanbul Türkçesi, Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve bilim bakımlarından en zenginidir.
İstanbul Türkçesi'ni edebî dil olarak benimsemek, bütün Türkler için ulusal bir görevdir. Bu görev yapıldığı zaman, bütün Türkler dil ve edebiyatta ortak ve tek bir ulus durumuna gelir.
260 syf.
8/10 puan verdi
TRAJİK BAŞARI
Geoffrey Lewis, on iki ana başlık altında topladığı Trajik Başarı- Türk Dil Reformu adlı eserinde dilimizin geçmişten günümüze süregelen sorunlarına kısa kısa değinerek daha geniş bir çerçevede Türk Dil Reformu/ Türk Dil Devrimi’ni okuruna açıklamaya çalışmıştır. Yazarın hem iyi bir dil bilimci olması hem de Türk olmaması, anlatmış olduğu konulara
Trajik Başarı : Türk Dil Reformu
Trajik Başarı : Türk Dil ReformuGeoffrey Lewis · Paradigma · 200776 okunma
Lisan
Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. İstanbul konuşması En sâf, en ince bize. Lisanda sayılır öz Herkesin bildiği söz; Ma'nâsı anlaşılan
Sayfa 54 - Kitap Otağı YayıneviKitabı okudu
Reklam
Lisan
Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. İstanbul konuşması En sâf, en ince bize. Lisanda sayılır öz Herkesin bildiği söz; Ma'nâsı anlaşılan
Şiir Deryası
Lisan Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. İstanbul konuşması En sâf, en ince bize. Lisanda sayılır öz
Türkçe
İstanbul Türkçesi, Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi , edebiyat ve ilimce en zenginidir.
Sayfa 63 - ötükenKitabı okudu
190 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Gökalp bu eserinde Türkçülüğün tanımını yapmış ve çeşitli başlıklar altında incelemiştir. Türkçülüğü tanımlarken il olarak millet kavramı üzerinde durmuştur ve 6 başlığa ayırmıştır: 1)Irki Türkçülere göre millet ırk demektir. Ancak ırkın sosyal davranışlarla alakalı olmadığı ispat edilmiştir. ‘Millet içtimai seciyelerin mecmuudur.’ Diyen Gökalp bu
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Karbon Kitaplar · 20185,9bin okunma
Reklam
Gökalp'a göre millet nedir
Atatürk'ün yakın çevresinden gazeteci, yazar ve siyaset adamı Falih Rıfkı Atay'a (1894-1971) dostu hakkında "Ziya Bey, Diyarbakır'da tek başına yazıp yayımladığı dergisiyle bizi Ankara'da idare ediyor!.." dedirten şair, ünlü Küçük Mecmua'nın 25 aralık 1922 tarihli 28'inci sayısında yayımlanan "Millet nedir?" başlıklı önemli
Müderris Ahmed Vefik Paşa (1813-1891) Şecere-i Türki'yi Doğu Türkçesi'nden İstanbul Türkçesi'ne çevirmiş; Lehçe-i Osmani adında bir Türk kamusu (sözlük) hazırlayarak Türkiye'deki Türkçe'nin büyük Türkçenin yalnızca bir lehçesi olduğunu ortaya koymuştu. Askeri Mektepler nazırlığını üstlenen Süleyman Paşa Türkçülüğü askeri okullara sokmaya çalışıyordu. Osmanlıca gibi üç dilin oluşturduğu bir dil olamayacağını anlayan paşa, yazar ve eğitimci Recaizade Mahmud Ekrem Bey' e ( 1847-1914) yazdığı mektupta: Osmanlı deyimi yalnız devletimizin adıdır. Milletimizin adı ise Türk'tür. O halde, dilimiz 'Türk dili', edebiyatımız da 'Türk Edebiyatı’dır... diyor ve ekliyordu: Türkçülüğün ilk 'babaları' (Jön Türkler değil) Ahmed Vefik Paşa ve benzerleridir...
Güzel dil Türkçe bize/Başka dil gece bize/İstanbul konuşması/En saf en ince bize diye seslenen Ziya Gökalp de Ömer Seyfettin’e yakın görüşleri paylaşıyordu.Türkiye ‘nin ulusal dilinin İstanbul Türkçesi olması gerektiğini vurguluyor;ancak orada da iki ayrı dil bulunduğunu anımsatarak çıkar yolun konuşma dilini yazı diline dönüştürmek olduğunu savunuyordu.Batı kökenli terimlere gelince bunların hepsine hemen Türkçe karşılıklar bulunamayacağından Fransızca ya da Rusçaları yerine Arapça,Farsça olmalarını daha doğru buluyordu.Bu nedenle çağdaşlarından çoğu gibi Türkçeye değil Arapçaya başvurmuş,kültür (culture) kavramına karşılık “hars” ı, psikolojiye karşılık “ruhiyat “ ı, sosyolojiye karşılık da “içtimaiyat”ı türetmişti.Böylece giderek imparatorluğu kurtaracak siyaset diye savunduğu üçlü Türkleşmek-İslamlaşmak-muasırlaşmak sentezine koşut olarak dilde de “yeni kavramlar yüzyılın,terimler ümmetin,sözcükler milletin” diye özetlenebilecek üçlü bir formül üzerinde karar kılmıştı.
Sayfa 57
"İstanbul Türkçesi Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve ilimce en zenginidir."
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.