Oysa övgü kazanılmadığı sürece bizlerin onaylanma özlemimizi asla gereğince doyuramaz. Yersiz ya da içtenliksiz iltifatların bizde uyandırdığı gurur, kahkaha efektlerinin bir komedyende yarattığı hoşnutluktan öte geçemez.
Onaylanma arayışına girmekle, gerçekte alkış arayışı içine gireriz. Bu, kabullenmesi son derece sancılı bir tez. Alkış için yanıp tutuşmak küçük düşürücüdür.
Reklam
Özgürlük ve özdışavurum, bugün mutluluğun içeriğini tanımlamakta tek başına yeterli olamıyor. Daha önce öne sürdüğüm gibi, kısıtsız özgürlük anlamsızlığa, deliliğe ya da ölüme götürür.
Wittgenstein'ın belirttiği gibi, "Karşılıklı bir konuşmada, birisi ortaya bir top fırlatır; diğeri, onu geri mi yollayacak, üçüncü bir kişiye mi atacak, yerde mi bırakacak, yoksa yerden alıp cebine mi koyacak, bilemez.
İster şiirin romantizmden modernizme uzanan evriminde, ister fotoğrafın ortaya çıkmasından sonra görsel sanatlarda ivmenin gerçeğin temsilinden dışavurumculuk ve soyutlamaya kayışında olsun, bugünün sanatçısının öncelikli hedefi, gerçeğin bire bir temsili olmaktan uzaklaşarak, güzellik, kuralları çiğneme ve gelenekten kopuş haline gelmiştir.
Doğa, çocukların, bebeklerin ve hatta hayvanların yüz ve davranışlarına yazdıklarıyla bizlere ne çok mesaj iletiyor! Zihinleri gelişimini tamamlamış da olsa, gözleri henüz yabanidir ve yüzlerine baktığımızda bize huzursuzluk verir. (Vurgu bana ait.) Emerson bu üslupla, otantisitenin yüceltilmesiyle son bulan bir sav geliştirir ve pek çok bakımdan, modern Amerikan benlik anlayışının ayrılmaz parçaları olan sağaltıcı "içimizdeki çocuk" ve içimizdeki temel hakikatlerin arayışı söylevlerinin tohumlarını atar. "Beni ilgilendiren şey ne yapmam gerektiğidir, insanların ne düşündükleri değil. "'4 Yazar, "özgüven" erozyonundan, mutabakattan, "minik zihinlerin yarattığı gulyabaniler" den ve "vakti heba eden ve karakteri bulanıklaştıran" uyumdan kurtulmayı salık verir. Emerson'ın yorucu ve zehir zemberek metni, suni bir yaşam, ödleklik ve sorumluluktan kaçışın kaynağı olarak gördüğü, taklide, uzlaşma ya ve kıskançlığa öfke kusar. "Kendinden başka hiçbir şey sana huzur getiremez. İlkelerin zaferinden başka hiçbir şey sana huzur getiremez." Bu keşif ve aslına dönüş (otantiklik) arayışının, Amerikan kültüründe, gerek "irade" hevesinin gücü, gerekse buram buram Kaliforniya tüten kendini gerçekleştirme özleminin şekillenmesinde çok büyük etkisi olmuştur
Reklam
64 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.